Türkiye’nin makine ihracatı ilk 10 ayda miktar bazında gerilerken, değer bazında sabit kaldı. Korumacılık politikaları ve global belirsizlikler sektör üzerinde baskı oluşturuyor. Detaylı analiz için tıklayın.
Türkiye’nin Makine İhracatında Gelişmeler ve Zorluklar: Korumacılık Politikaları Gündemde
Türkiye’nin makine sektörü, 2024 yılı itibarıyla uluslararası ticarette önemli bir oyuncu olmaya devam ederken, ihracat ve üretimde yaşanan dalgalanmalar dikkat çekiyor. Makine İmalat Sanayi Konsolide Verileri, sektörün büyüme ivmesini koruma çabasını ve karşı karşıya kaldığı zorlukları gözler önüne seriyor.
İhracatta Değer Sabit, Miktar Azaldı
2024 yılının ilk 10 ayında Türkiye’nin makine ihracatı miktar bazında %4,3 oranında gerileyerek 3,1 milyon tona düştü. Ancak değer bazında, geçen yılın aynı seviyesini koruyarak 23,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sektör temsilcileri, ihracattaki bu durumu hem global korumacılık politikalarının artması hem de uluslararası piyasalardaki belirsizliklerle ilişkilendiriyor.
Ekim ayında ihracatta kilogram başına ortalama fiyat 7,5 dolar olarak kaydedilirken, toplam ihracat aylık bazda %4,3’lük bir artışla 2,5 milyar doları aştı. İlk 10 aylık dönemde en fazla ihracat yapılan ürün grupları arasında evsel ve endüstriyel soğutma makineleri başı çekerken, bu grubu içten yanmalı motorlar, inşaat ve madencilik makineleri takip etti. Pompa ve kompresörler ile traktör ve tarım makineleri de 1 milyar dolarlık ihracat eşiğini aşan diğer ürün grupları oldu.
Pazar Dinamikleri: Almanya, Rusya ve ABD
Türkiye’nin makine ihracatında en büyük paya sahip olan Almanya, ilk sıradaki yerini korurken, %5’lik bir düşüşle 3 milyar dolarlık ihracat seviyesi kaydedildi. Rusya’ya yapılan ihracatta %15,8’lik bir azalma dikkat çekerken, ABD pazarı %7,5’lik bir büyüme ile üçüncü sıraya yükseldi. Bu değişimler, Türkiye’nin ticaret stratejilerini yeniden şekillendirmesi gerektiğine işaret ediyor.
Korumacılık Politikaları ve Küresel Etkiler
Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, küresel ticaretin giderek artan korumacılık politikalarıyla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. ABD’de koruma politikalarının yeniden yükselişe geçmesinin, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin ihracat performansını olumsuz etkileyebileceğini belirten Karavelioğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Trump yönetiminin ithalata yüksek vergiler getirme vaadi, küresel ticarette yeni bir korumacılık dalgasını tetikleyebilir. Bu durum yalnızca küresel büyümeyi zayıflatmakla kalmayacak, aynı zamanda ihracat yapan üreticilere yönelik ek maliyetler doğuracaktır.”
Karavelioğlu, Türkiye’nin dolar ile ithalat, euro ile ihracat yapan sektörleri için güçlü doların olumsuz etkiler yaratacağını, ancak ABD pazarındaki fırsatları değerlendirme çabalarının sürdüğünü belirtti. Ayrıca, tedarik zincirlerindeki yeni kırılmaların, Türkiye’nin ABD ile olan ticari ilişkilerini güçlendirebileceği görüşünü dile getirdi.
Çin ile Ticaret: Dengesizlik Devam Ediyor
Türkiye’nin makine dış ticaret açığının dörtte üçlük kısmı Çin’den kaynaklanıyor. Çin ile yapılan ithalatın, ilk 9 ayda 8,2 milyar dolara ulaştığı, buna karşılık Çin’e yapılan makine ihracatının yalnızca 150 milyon dolar seviyesinde kaldığı kaydedildi. Bu dengesizlik, sektör temsilcilerinin Çin ile ticarette daha eşit bir yapı talep etmesine yol açıyor.
İç Pazardaki Durum ve İstihdam
Makine sektöründeki üretim maliyetlerinin artışı, iç pazarda talebin daralmasına neden olurken, istihdam üzerinde de baskı oluşturuyor. Son dört yılda sektör istihdamında önemli artışlar kaydedilmiş olsa da, son 12 ayda istihdamda %1 oranında azalma yaşandı. Bu durum, sektörün sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmasını zorlaştırabilecek bir tehdit oluşturuyor.
Makine Sektöründe Gelecek Stratejileri
Türkiye’nin makine ihracatını artırmak ve dış ticaret açığını kapatmak için şu adımlar öne çıkıyor:
- Niş Ürün Geliştirme: İleri teknolojiye dayalı ürünlerin üretimi ve pazarlanması, sektörün rekabet gücünü artırabilir.
- Yatırım ve Destek Politikaları: Kamunun sektöre yönelik yatırım teşviklerini artırması gerekiyor.
- Yeni Pazar Stratejileri: ABD ve Avrupa dışındaki yeni pazarlara yönelim, Türkiye’nin ihracat portföyünü genişletebilir.
- Tedarik Zincirinde Esneklik: Global piyasalardaki dalgalanmalara uyum sağlayabilmek için daha esnek tedarik stratejileri geliştirilmeli.
Türkiye’nin Makine Sektöründe Rekabet Gücü
Türkiye’nin makine sektöründeki ihracat performansı, global ticaretteki değişimlere ve korumacılık politikalarına hızlı adaptasyon sağlamasını gerektiriyor. İhracatın birim fiyatlarının artırılması, yenilikçi üretim süreçlerinin benimsenmesi ve uluslararası işbirliklerinin güçlendirilmesi, sektörün geleceği için kritik öneme sahip.