Bundesbank’ın Ekim ayında yayınladığı rapora göre, Alman ekonomisi 2022 ortalarından beri devam eden zayıf evreye sıkışmış durumda. Ancak, ekonomi geniş tabanlı ve uzun süreli bir duraklamaya girme ihtimali düşük görünmesine rağmen, ilkbaharda %0,1 daralan Alman ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde muhtemelen “yine hafif bir düşüş” gösterdiği belirtilmiştir.
Raporda, eylülde 1,8%’e düşen Almanya’nın Avrupa Birliği uyumlu yıllık enflasyonu, yılsonuna kadar tekrar yükselme potansiyeli olduğuna dikkat çekmektedir. Buna ek olarak, süregelen sorunlar nedeniyle sanayi alanında büyümek konusunda zorluk yaşanıyor. “Alman sanayi ürünlerine yönelik dış talep, Almanya’nın satış pazarlarındaki ılımlı büyümeye rağmen çok az toparlanıyor. Bu durum Almanya’nın rekabet gücüyle ilgili sorunların devam ettiğini göstermektedir”.
Gelişen faiz oranları, konjonktürel riskler ve yapısal değişiklikler gibi ciddi faktörler göz önünde bulundurulduğunda, Alman ekonomi büyümekte zorlanmaktadır. Kasıtla azaltılan yatırımlar nedeniyle ekonomi yılın ikinci çeyreğinde %0,1 küçüldü.
Alman ekonomi, 3. çeyrek küçülme yaşarsa teknik bir resesyona girecek. Teknik resesyon, “üst üste 2 çeyrek GSYH’de küçülme yaşanması” anlamına gelmektedir.
10 yıllık ekonomik büyüme trendinin sonrasında Almanya, 2020 yılında pandeminin başlangıcı olan ve 2009’dan bu yana yaşanan ilk resesyona girdi.
5 Eylül’de Ifo Enstitüsü, ülkenin 2024 ve sonraki yıl için büyüme beklentisini %0,4’ten 0’a düşürdü. Uluslararası Para Fonu (IMF) da 22 Ekim tarihinde Almanya’nın bu yıl için büyüme beklentisini %0,2’den yüzde 0’a çekmişti.
Alışılmadık şekilde yüksek enflasyon, kötüleşen dış talep, yüksek enerji maliyetleri, düşen yatırımlar ve yüksek faiz oranları gibi nedenlerle, Alman ekonomisi geçen yıl %0,3 daraldı. Bu durum, Almanya’nın G7 ülkeleri arasından ekonomisi küçülen tek ülke olmasına yol açtı. Eğer bu yıl da ekonomik daralma yaşanırsa, Almanya 2023’te olduğu gibi G7 ülkeleri arasında ekonomisi küçülen tek ülke olmayı sürdürecek.