Türkiye’nin 2024 Yılı Birleşme ve Satın Alma Trendleri Raporu Açıklandı
KPMG Türkiye’nin “KPMG Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri 2024” raporu, KPMG Türkiye yöneticileri tarafından düzenlenen bir toplantıda tanıtıldı. Toplantıda, Rusya’daki gelişmeler ile Kazak sermayesinin Türkiye’deki güvenli liman arayışının yanı sıra, Suriye’deki gelişmelerin fırsatlar sunabileceği vurgulandı. Yöneticiler, bu gelişmelerin Türkiye’ye yabancı yatırımcı girişine katkıda bulunabileceğini belirtti. Ayrıca, Kazak sermayesinin Türkiye’de banka satın alımlarına eğilim gösterdiği, Alman yatırımcıların ise sigorta sektöründe fırsatlar aradığı ifade edildi. KPMG Türkiye yöneticileri, 2025 yılında Türkiye’de savunma sanayi teknolojileri alanında birleşme ve satın almaların artmasını beklediklerini dile getirdi.
Yatırım Stratejileri ve Trendler
Toplantıda konuşan KPMG Türkiye uzmanları, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçmiş deneyimlerinden yola çıkarak, dünya genelindeki belirsizliğin öngörülebilir hale gelebileceğini ifade etti. Özellikle Türkiye’de teknoloji alanında bir çıkış yaşanması halinde, Hepsiburada’nın değerlemesinin yükselebileceği belirtildi. Uzmanlar, yatırımcıların yapay zeka alanına yoğunlaşmasının yanı sıra, Türkiye’nin de yeniden yatırım odaklı bir pazar haline geldiğini dile getirdiler. Önceki dönemlerde Türkiye’ye yatırım yapılmadığını düşünen bazı fonların son dönemde sözleşme imzalayarak 2025’i değerlendirme sürecine girmesi, bu durumu pekiştiriyor.
Yatırımcıların endüstriyel üretim ve sağlık sektöründe gelişimler beklediği ve genellikle büyük yatırımlar üzerinde yoğunlaştıkları belirtilse de, küçük işletmelere de ilgi gösterdikleri ifade edildi. Ancak KPMG yöneticileri, yabancı yatırımcılara enflasyon muhasebesini anlatmanın zorluğuna dikkat çekti. Kurun da olması gereken seviyelerin altında olduğunu vurgulayan uzmanlar, gri listeden çıkışların varlık fiyatlamalarını olumlu etkilediğini belirttiler.
2025 yılı için bankacılık sektöründe birleşme ve satın alma hareketliliği bekleniyor. KPMG Türkiye yöneticileri, sigorta sektöründe özellikle Almanya’dan Türkiye’ye yatırım akışının artması yönünde beklentilerin olduğunu dile getirdiler. Bir Alman yatırımcısının birkaç sigorta şirketine yatırım yapma niyetinin söz konusu olduğu ifade edildi. Özellikle tamamlayıcı sağlık alanında Alman şirketlerin ilgisi dikkat çekiyor. Koç Holding’in biyoteknoloji ve sağlık alanındaki yatırımlarına her yıl devam etmesi beklenirken, dikkat çeken farklı girişimlerin de Koç’un odak noktası olacağı kaydedildi.
Türkiye Varlık Fonu ve Medya Sektörü
KPMG Türkiye yöneticileri, Türkiye Varlık Fonu bünyesindeki şirketlerle ilgili olarak mevcut fiyatların beklentilerle örtüşmediğini belirtirken, olası bir satışın premium fiyatlarla gerçekleşeceği öngörüsünde bulundular. Ayrıca, medya ve yapım şirketlerinin 2025 yılında rağbet göreceği ifade edildi. Çin’in Türkiye ile olan ilişkilerinin ise genelde konuşulmasına rağmen somut sonuçların elde edilemediği vurgulandı.
KPMG Türkiye’nin toplantıda sağladığı bilgiler, yaklaşan dönemde Türkiye’nin uluslararası yatırımcıların dikkatini çeken bir merkez olabileceği potansiyelini ortaya koyuyor. Kazak ve Alman sermayesinin Türkiye’ye yönelme isteği, birleşme ve satın alma trendlerinin hızlanacağı sinyallerini veriyor.
KPMG Türkiye’nin detaylı raporlarına ve Türkiye’deki yatırım fırsatlarına yönelik daha fazla bilgiye erişmek için aşağıdaki bağlantıları ziyaret edebilirsiniz:
– [KPMG Türkiye](https://home.kpmg/tr/tr/home.html)
– [Türkiye Varlık Fonu](https://tvf.gov.tr)
– [T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı](https://www.hmb.gov.tr)
2024 yılı birleşme ve satınalma süreçlerinde Türkiye, önemli küresel ve bölgesel gelişmelere sahne olması bekleniyor. KPMG Türkiye’nin raporuna göre, Türkiye’deki birleşme ve satın alma hacminin 10,1 milyar dolar civarında gerçekleşmesi öngörülüyor.
Günümüzün uluslararası ilişkileri, jeopolitik gelişmeler ve ekonomik göstergeler, Türkiye’nin birleşme ve satın alma (M&A) alanındaki durumu ile yakından ilişkili. KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri Lideri ve Şirket Ortağı Özge İlhan Acar, 2025 yılına yönelik öngörülerde bulundu. Acar, Türkiye’nin 2025 hedeflerinin enflasyonu kontrol altına almak ve makroekonomik istikrarı sağlamak olduğunu belirtti. Özellikle sıkı para politikaları ve bütçe açığını azaltmaya yönelik mali düzenlemelerin, ülkenin ekonomik yapısını şekillendireceği öngörülüyor.
Acar, “Yatırımcı dostu politikaların etkisiyle, medya ve telekomünikasyon ile enerji sektörlerinin yanı sıra endüstriyel üretim ve otomotiv alanındaki faaliyet gösteren şirketlerde ve ileri teknoloji kullanarak katma değerli üretim yapan şirketlerle ilgili satın alma işlemlerinin artış göstermesini bekliyoruz,” dedi. Bu doğrultuda, Türkiye’nin jeopolitik durumu ve özellikle Uzakdoğu pazarına yönelik yapılan analizler de dikkat çekiyor. Acar, “Japonya’nın geçtiğimiz yıllarda Türkiye ile artan ticaret ilişkilerinin ve Asya Kalkınma Bankası’nın Türkiye’de ekip oluşturmasının, bölgedeki ekonomik aktiviteyi artıracağını düşünüyoruz,” ifadelerini kullandı.
2023 Yılında Gerçekleşen Satışlar
2023 yılı Türkiye’de birleşme ve satın alma işlemleri açısından durağan geçti. Yıl içerisinde 1 milyar doların üzerindeki mega işlemlerin gerçekleştirilmemesi, yatırımcılar arasında bazı endişelere yol açtı. Ancak 2024 yılı itibarıyla dikkat çekici gelişmeler meydana geldi. Kaspi.kz’in Hepsiburada’nın %65,4’lük hissesini 1,1 milyar dolar karşılığında satın alması, yılın en büyük işlemi olarak kaydedildi. Bunun yanı sıra, General Atlantic tarafından Insider’a yapılan 500 milyon dolarlık yatırım, Türkiye’deki dikkate değer ikinci işlem olarak öne çıktı.
Özge İlhan Acar, enerji sektöründeki çeşitli alımların da önemine değinerek, Birleşik Krallık merkezli ACG Metals’in Polimetal Madencilik’in 225,5 milyon dolar değerindeki alım işlemi ile bu sektördeki büyümeye dikkat çekti. Ek olarak, Palmet Enerji’nin Zorlu Enerji Dağıtım’ı 200 milyon dolara satın alması da, sektördeki etkinliğini artıran önemli bir gelişme oldu. Danimarka merkezli DFDS, Türk lojistik devi Ekol Transport’un yüzde 100 hissesini 253,6 milyon dolar bedelle elde ederek, 2018’den beri sürdürdüğü Türkiye’deki yatırımlarına güçlü bir devam sağlamış oldu. Son olarak, Fransa merkezli Curium Pharma’nın Eczacıbaşı Monrol’un %50 hissesini 121,8 milyon dolara satın alması, sağlık sektöründeki birleşme ve satın almaların artış göstereceğini kanıtlar mahiyette.
2024’te Toplam Hacim 10,1 Milyar Dolar
KPMG’nin “Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri” raporuna göre, Türkiye’de 2024 yılı itibarıyla toplam M&A hacminin 10,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Küresel ölçekte, artan yatırımcı ilgisi ve uluslararası piyasalarda sağlanacak istikrara bağlı olarak, Türkiye’nin M&A rüzgârına kapılacağı tahmin ediliyor. Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin yatırım ortamının iyileşeceği ve girişimciler için yeniden cazibe merkezi haline geleceği sinyallerini veriyor. Ancak, jeopolitik riskler ve global ekonomik dalgalanmalar, bu süreçte yakından izlenmesi gereken unsurlar arasında yer alıyor.
Yatırımcılar, geleceğe yönelik stratejilerini belirlerken bu faktörleri göz önünde bulundurmak durumunda ve Türkiye’nin potansiyeli, sadece yerel değil uluslararası çapta da dikkat çekmeye devam edecek. Ayrıca, Türkiye’nin küresel ticaretteki rolü ve ilişkili diğer önemli ticaret ortakları aracılığıyla elde edeceği kazanımlar, sektör profesyonellerinin gözlerini üzerindeki bulundurmakta.
Resmi kaynaklar ve daha fazla bilgi için ilgili web siteleri:
2023’te dünya genelinde birleşme ve satın alma işlemleri hacmi 3 trilyon ABD doları seviyesine ulaşırken, Türkiye’de ise toplam 475 işlem kaydedildi. Türkiye’deki işlem hacmi ise 5,3 milyar dolara ulaşarak artış gösterdi.
Dünya ekonomisinin dinamiklerini etkileyen birleşme ve satın alma (M&A) işlemleri, 2023 yılında dikkat çekici bir gelişim yaşadı. Global ölçekte toplam işlem hacminin 3 trilyon ABD doları seviyesine ulaşması, bir önceki yıla göre 270 milyar dolarlık bir artış gösterdi. Bu artış, dünya genelinde çeşitli sektörlerdeki birleşmelerin ve satın almaların hız kazandığını ortaya koydu.
Türkiye’deki durum ise genel trende paralel bir seyir izliyor. Ülkemizde yapılan birleşme ve satın alma işlemlerinde, toplam 475 işlem kaydedildi. Bu sayı, bir önceki yıl ile kıyaslandığında işlem sayısında belirgin bir azalma anlamına gelse de, toplam işlem hacminde kayda değer bir artış gerçekleşti. Türkiye’deki birleşme ve satın alma işlemleri, 5,3 milyar dolar işlem hacmine ulaştı.
Bununla birlikte, değeri açıklanmayan işlemler de dahil edildiğinde, Türkiye’deki toplam işlem hacminin 2024 için 10,1 milyar dolara çıkması öngörülüyor. Bu veriler, ülkemizdeki şirketlerin büyüme hedefleri doğrultusunda daha fazla birleşme ve satın almaya yöneldiği bir sürece işaret ediyor.
Bu artışın nedenleri arasında, şirketlerin piyasa dinamiklerine uyum sağlama çabası, sektörel entegrasyon gereksinimleri ve maliyet avantajları gibi faktörler olarak değerlendiriliyor. Özellikle, teknoloji ve sağlık sektörleri gibi hızla büyüyen alanlarda yapılan birleşmeler dikkat çekiyor. Ekonomik belirsizliklerin etkisiyle, firmaların büyüme stratejilerini bu yolla geliştirmek istemeleri de önemli bir etken.
Türkiye’de yaşanan bu gelişmeler, yatırımcıların ve yöneticilerin daha fazla dikkatini çekiyor. Uzmanlar, Türkiye’nin coğrafi konumu ve genç iş gücü ile birleşim ve satın alma işlemlerinin cazibesini artırdığına dikkat çekiyor. Ayrıca, yerli ve yabancı yatırımcıların Türkiye pazarına ilgisinin artması, birleşme ve satın alma süreçlerini daha da hızlandıracak gibi görünüyor.
Türkiye’deki iş dünyasında, birleşme ve satın alma işlemlerinin daha fazla gündeme gelmesi, şirketlerin stratejik hedeflerine ulaşma konusunda kritik öneme sahip. Bu çerçevede, firmaların büyüme stratejilerini belirlerken; pazardaki rekabet, teknolojik gelişmeler ve tüketici talepleri gibi unsurları göz önünde bulundurmaları gerekiyor.
Toplanan verilere göre, 2024 yılı için yapılan tahminler de oldukça optimist. İş dünyasında daha fazla şirketin birleşme ve satın alma işlemlerine yöneleceği bekleniyor. Ayrıca global ekonomideki iyileşme ve finansal kaynakların daha kolay erişilebilir hale gelmesi, Türkiye’deki işlem hacimlerinin artmasına katkıda bulunacaktır.
Bu bağlamda, Türk iş dünyasının birleşme ve satın alma işlemlerindeki durumu, uluslararası yatırımcıların ilgisini artırmakta ve Türkiye’nin küresel pazarda daha görünür olmasını sağlamaktadır. Ekonomik istikrar, yasal düzenlemeler ve yerli şirketlerin performansı, bu süreçte belirleyici unsurlar arasında yer alıyor.
Sonuç olarak, birleşme ve satın alma işlemleri, hem global hem de Türkiye özelinde önemli bir ivme kazanmış durumda. Yıllar itibarıyla artan işlem hacimleri, sektörlerin dönüşümüne ve firmaların stratejik hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynamaktadır. Türkiye’nin 2024 yılı için bu alandaki beklentileri oldukça umut verici.
Daha fazla bilgi ve güncel verilere ulaşmak için Parafinnet’in ilgili sayfalarını ziyaret edebilirsiniz:
– [Emtia Fiyatları](https://parafinnet.com/emtia-fiyatlari/)
– [Döviz Fiyatları](https://parafinnet.com/canli-doviz/)
– [Borsa Fiyatları](https://parafinnet.com/canli-borsa/)
– [Kripto Fiyatları](https://parafinnet.com/kripto-paralar/)