Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Borsa Vergisi Gündemimizde Değil, Kripto Vergisi de Yok
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, borsa vergisinin gündemlerinde olmadığını ve bu konunun bir süre önce tartışıldığını belirterek, “Borsa vergisi gündemimizde yok. Bir dönem tartışıldı ve gündemimizden düşmüş oldu” ifadesinde bulundu. Kripto vergi düzenlemesinin de mevcut gündemlerinde yer almadığını vurgulayan Yılmaz, genel vergi oranlarıyla ilgili adımlar atıldığını hatırlatarak, “Önümüzdeki süreçte esas konumuz istisna ve muafiyetleri mümkün olduğunca daraltmak. Bundan sonra genel vergi oranlarında, kanuni vergi oranlarında çok değişiklik beklememek gerekir” dedi. İlk paketle benzer bir düzenlemenin yapılması ihtimali sorulduğunda ise “Bu yıl öyle bir planımız yok” yanıtını verdi.
Enflasyon Muhasebesi Kararı Yıl Sonunda Netleşecek
Son günlerde piyasalarda, hükümetin bankalar ve finans kuruluşlarının 2025 yılında geçeceği enflasyon muhasebesinin ertelenip ertelenmeyeceğine dair tartışmalar yaşanıyor. Yılmaz, bu konuya ilişkin olarak, “Bir süre sonra bu Türkiye’nin gündeminden düşecek. Belki gelecek yıl da bunu tartışacağız ama 2026’da muhtemelen böyle bir tartışma olmayacak” açıklamasında bulundu.
50 milyon TL’nin altında olan küçük ve orta ölçekli işletmeler için uygulamanın ertelendiğini belirten Yılmaz, “Yatırımları gözetici bir çalışma yürütüyoruz. Devam eden yatırımların bu süreçlerden olumsuz etkilenmemesi adına Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Gelir İdaresi Başkanlığımız özellikle alternatifler üzerinde duruyor. Gerekirse bu konuda sonbaharda bir kanuni düzenleme yapabiliriz” ifadelerini kullandı. Yılmaz, finans kuruluşlarıyla ilgili kararın da yıl sonunda netleşeceğini söyledi.
Kamu-Özel İşbirliği Projelerinde TL Formülü Yok
Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) projelerinin dövizle gerçekleştirilmesinin bütçeye olan etkisi üzerine yapılan tartışmalara yanıt veren Yılmaz, bu projelerin yalnızca finansal olarak değil, ekonomik analizlerinin de dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin birçok projeyi daha düşük yatırım maliyetleri dönemlerinde hayata geçirdiğine dikkat çeken Yılmaz, “Ben bazen söylüyorum, keşke daha fazlasını yapsaydık” dedi. Sözleşmelerin yenilenmesiyle ilgili olarak ise “Bahsettiğiniz türden bir çalışma da şu an gündemimizde yok” açıklamasında bulundu.
Enflasyon ve Faiz İlişkisi Önemli
Yılmaz, yerel paranın aşırı değerli olduğu eleştirilerine karşılık, dalgalı kur rejiminin önemine vurgu yaparak, “Sadece manipülatif, spekülatif hadiselere Merkez Bankası’nın müdahale etmesi gerekiyor. O da kanuni görevi zaten. Enflasyonla mücadele eden ülkelerde kendi milli paralarının güçlenmesi doğal bir sonuçtur” dedi. Yılmaz, dövizdeki değerlenmenin makro dengelere olumlu yansıdığını belirterek, “İhracatımız artıyor, ithalatımız azalıyor, hizmet gelirlerimiz artıyor, cari dengemiz iyileşiyor. Enflasyon düştükçe bu tartışmalar da kendiliğinden zaten ortadan kalkacaktır” şeklinde ifade etti.
Yılmaz, daha önceki açıklamalarında, “Amacımız orta vadede hem enflasyonu hem faizleri düşürmek” demişti. Merkez Bankası’nın karar alma süreçlerinin bağımsızlığına dikkat çeken Yılmaz, “Benim şu aşamada bir tarihten bahsetmem doğru olmaz. Ama önümüzdeki süreç elbette ki enflasyonun da faizlerin de düşeceği bir süreç olacaktır” dedi.
Büyüme ve Enflasyonun Etkileşimi
Yılmaz, Orta Vadeli Program’da 2025 için belirlenen büyüme ve enflasyon hedeflerinin nasıl birlikte gerçekleşeceğini değerlendirirken, “Büyüme ile enflasyon ilişkisinde kısa dönemli olarak tabii ki zorluklar var. Ama esas itibariyle enflasyonun düşüşü, öngörülebilirliği arttırıyor. Geleceğe ilişkin güveni, beklentileri iyileştiriyor ve bu kanalla büyümeye de destek oluyor” dedi. Yılmaz, büyümenin kompozisyonunun önemine işaret ederek, tüketim odaklı büyümenin enflasyonist baskı yaratabileceğini, buna karşılık yatırım ve üretim odaklı büyümenin ise enflasyonist olmayacağını vurguladı.
Önümüzdeki yıl dünya ekonomisindeki gelişmelerin Türkiye’yi olumlu yönde etkileyeceğini ifade eden Yılmaz, “Dünyada faizlerin inmesi, özellikle gelişmekte olan ülkelerde canlanma ve likidite artışı bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Merkez Bankası ve Bütçe Açığı
Merkez Bankası’nın mali politikaları ile ilgili atılacak ek adımlarla ilgili soruları yanıtlayan Yılmaz, deprem harcamalarına rağmen önceden beklenen bütçe açığının milli gelire oranının %4,9’a çekildiğini belirtti. Gelecek yıl için belirlenen %3,1’lik hedefin maliye politikasının desteğinin süreceğinin işareti olduğuna dikkat çeken Yılmaz, tasarruf programı çerçevesinde sağlanan tasarrufun kesin miktarının yıl sonunda yapılacak hesaplamalarla belirleneceğini ifade etti.
Yılmaz, kamu kurumları bütçelerinin ödenekleri içinde kalmalarına da özen gösterdiklerini söyleyerek, “Zorunlu haller dışındaki hiçbir yeni yatırım projesini devreye almadık” dedi.
Swap Kanalları ve Açığa Satış Yasağı
Hükümet, Londra ile swap kanallarının tekrar açılması için bir çalışma başlatmış ancak bu sürecin henüz tamamlanamadığını belirten Yılmaz, bu başvurunun finansal istikrar açısından önemli olduğunu ifade etti. Ayrıca, borsa üzerinde açığa satış yasağının kaldırılması konusunu değerlendiren Yılmaz, “Finansal İstikrar Komitesi başta olmak üzere ilgili kurumlarımız bunun etki değerlendirmelerini yapıyorlar” dedi.