Çin Merkez Bankası (PBoC), Eylül ayında beşinci ay üst üste altın alımlarını durdurduğunu açıkladı. Bu karar, küresel finans piyasalarında önemli bir yankı uyandırdı. Çin’in dünya genelinde en büyük altın rezervlerine sahip ülkeler arasında yer alması ve altın piyasasında oynadığı kritik rol göz önüne alındığında, bu gelişme yatırımcıların dikkatini çekti. Çin’in altın alımlarını durdurması, sadece Çin ekonomisi açısından değil, küresel emtia piyasaları üzerinde de etkili olacak bir adım olarak değerlendiriliyor.
Çin Merkez Bankası’nın Altın Rezervleri ve Kararı
Çin Merkez Bankası’nın yayımladığı resmi verilere göre, ülkenin altın varlıkları Eylül ayı sonu itibarıyla 72,8 milyon troy ons seviyesinde sabit kaldı. Bu durum, Çin’in altın alımlarına ara verdiğini gösteriyor. Ancak dikkat çekici olan, bu dönemde Çin’in altın rezervlerinin toplam değerinde bir artış yaşanmış olması. Ağustos ayı sonunda 182,98 milyar dolar seviyesinde olan altın rezervlerinin toplam değeri, Eylül sonunda 191,47 milyar dolara yükseldi. Bu artış, altın alımı yapılmamasına rağmen küresel piyasalardaki altın fiyatlarının artması nedeniyle gerçekleşti.
WisdomTree Emtia Stratejisti, Çin Merkez Bankası’nın bu kararını yorumlarken, altın fiyatlarının son dönemdeki artışının bankayı yeni alımlardan uzak tuttuğunu belirtti. Stratejist, “Altın fiyatlarının ons başına 3 bin dolar seviyesini göreceği tahminimiz mevcut, bu nedenle Çin Merkez Bankası, pozisyonlarını yeniden gözden geçirebilir ve gelecekteki alımlarını buna göre planlayabilir” ifadelerini kullandı. PBoC’nin altın alımına ara vermesinin arkasındaki temel nedenin, yüksek fiyat seviyeleri olduğu düşünülüyor. Yüksek altın fiyatları, merkez bankalarının yeni alımlarını yavaşlatmasına neden olurken, Çin de bu eğilimi sürdüren ülkeler arasında yer aldı.
Dünya Altın Konseyi Raporu ve Küresel Altın Alımları
Dünya Altın Konseyi (WGC) tarafından yayımlanan rapor, küresel merkez bankalarının son yıllarda altın alımlarını artırdığını, ancak 2024 itibarıyla bu alımların yavaşlama eğilimine girdiğini gösteriyor. 2022 ve 2023 yıllarında merkez bankalarının altın alımları büyük bir artış gösterirken, bu alımların küresel ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik risklerin artmasıyla paralel seyrettiği görüldü. Altın, birçok merkez bankası için güvenli bir liman olarak kabul ediliyor ve bu nedenle merkez bankalarının portföylerinde önemli bir yer tutuyor.
Ancak altın fiyatlarının hızla artması, bu bankaların daha temkinli hareket etmesine neden oluyor. Çin’in yanı sıra diğer büyük merkez bankaları da altın alımlarını yavaşlatmış durumda. WGC, 2022-2023 döneminde merkez bankalarının aktif olarak altın satın aldığını, ancak bu eğilimin 2024’te değişebileceğini öngörüyor. Bu değişimin nedenleri arasında yüksek fiyatlar, piyasada yaşanan dalgalanmalar ve merkez bankalarının portföylerinde daha fazla denge sağlama isteği bulunuyor.
Altın Fiyatlarındaki Artış ve Gelecek Beklentileri
2023 yılı itibarıyla altın fiyatları %28 oranında bir artış gösterdi. Bu artış, birçok faktörün bir araya gelmesiyle açıklanabilir. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz politikaları, jeopolitik gerginlikler ve merkez bankalarından gelen güçlü talep, altın fiyatlarının yükselmesine katkıda bulundu. Altın, enflasyona karşı bir korunma aracı olarak kabul edildiğinden, yatırımcılar enflasyonist baskılar arttığında altına yönelme eğilimindedir. Bunun yanı sıra, Fed’in faiz oranlarını düşürme beklentisi, altın fiyatlarının artmasına neden olan diğer bir faktör olarak öne çıkıyor.
Özellikle jeopolitik risklerin artması, altın talebini daha da artırıyor. Rusya-Ukrayna savaşı, Çin ile ABD arasındaki ticaret gerilimleri ve Orta Doğu’daki siyasi gelişmeler, küresel piyasaları etkilemeye devam ediyor. Bu belirsizlikler, yatırımcıları güvenli liman olarak görülen altına yönlendirirken, altın fiyatlarında yukarı yönlü baskı yaratıyor. Uzmanlar, altın fiyatlarının 2024 yılı boyunca yükselmeye devam edeceğini ve ons başına 3 bin dolar seviyelerine ulaşabileceğini öngörüyor. Bu, altın fiyatlarında 14 yılın en büyük yıllık artışlarından birinin yaşanabileceğini gösteriyor.
Çin’in Altın Stratejisi ve Küresel Ekonomi Üzerindeki Etkileri
Çin’in altın alımlarını durdurması, küresel altın piyasasında yankı uyandırdı. Dünya genelinde altın alımlarında önemli bir paya sahip olan Çin, bu kararıyla dikkatleri üzerine çekti. Çin Merkez Bankası’nın bu stratejisi, ülkenin döviz rezervlerini yönetme ve portföy çeşitliliği sağlama politikalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir. Çin, döviz rezervlerini artırmak için altını önemli bir araç olarak kullanırken, aynı zamanda ABD doları ve diğer yabancı para birimleriyle dengeli bir portföy oluşturma amacı güdüyor.
Çin’in altın alımlarına ara vermesi, diğer ülkelerin merkez bankalarını da etkileyebilir. Altın fiyatlarının yükselmesi, merkez bankalarının alım stratejilerini yeniden değerlendirmelerine neden olabilir. Bununla birlikte, altın, özellikle ekonomik belirsizliklerin arttığı dönemlerde değer kazanan bir emtia olarak öne çıktığından, uzun vadede altın talebinin düşmesi beklenmiyor. Çin’in bu kararı, geçici bir strateji olarak değerlendirilebilir ve ilerleyen aylarda altın fiyatlarının tekrar uygun seviyelere inmesi durumunda Çin’in yeniden altın alımlarına başlayabileceği tahmin ediliyor.
Altın ve Küresel Finans Piyasaları
Altın, küresel finans piyasalarında önemli bir yatırım aracı olmaya devam ediyor. Özellikle merkez bankaları için altın, döviz rezervlerini çeşitlendirmek ve ekonomik şoklara karşı korunmak için kritik bir rol oynuyor. 2023 yılında altın fiyatlarındaki artış, yatırımcılar için önemli bir fırsat sundu, ancak bu durum aynı zamanda merkez bankalarının alım stratejilerini zorlaştırdı.
ABD Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine başlaması beklentisi, altın talebini desteklemeye devam ediyor. Faiz oranları düştüğünde, altın gibi getiri sağlamayan varlıklar daha cazip hale gelir. Bu durum, altına olan talebi artırarak fiyatların yükselmesine katkı sağlar. Altın fiyatlarının gelecekte daha da artması beklenirken, merkez bankalarının stratejik hamlelerinin de altın piyasasında belirleyici olacağı öngörülüyor.