Dünya Ekonomik Forumu’nda Global Sorunlar ve Dünyanın Geleceği Tartışıldı
Dünya Ekonomik Forumu, dünya genelindeki önemli karar alıcıların bir araya geldiği ve günümüz ile geleceğe dair meselelerin müzakere edildiği bir platform olma özelliğini sürdürüyor. Bu yılki forum, Trump’ın yemin töreni ile çakıştığı için büyük teknoloji şirketlerinin liderlerinin katılımını sınırladı, ancak diğer önemli figürlerin yer aldığı belirtildi.
Forumun başlıca gündem maddeleri arasında; Trump sonrası korumacılık ve ekonomik milliyetçilik, Avrupa’nın kurtuluş yolları, Çin ile yeni dünya düzeni, yapay zeka etiği ve uygulama esasları, yapay zeka ile insan beyni arasındaki ilişki gibi konular öne çıktı.
Davos’un Kazananları
Forumda kazananlar arasında Trump’a yakın olarak bilinen isimler ön plana çıktı. Bu kişilerden biri Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei oldu. Milei, serbest ticaret anlaşmaları hakkında MERCOSUR ile olan ilişkilerini sorgulayabileceğini belirtti. Ayrıca kripto para savunucuları etkinliğin dikkat çeken diğer katılımcıları arasındaydı. Anthony Scaramucci, Brian Armstrong ve Jennifer Johnson gibi isimler, kripto varlıklara yönelik engellemelerin sona ermesini memnuniyetle karşıladı.
Davos’un Kaybedenleri
Kaybedenler arasında, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy dikkat çekti. Geçen yılki forumda büyük bir destekle karşılanan Zelenskiy, bu yıl yalnızca düşük sesle alkışlarla karşılandı. Zelenskiy, konuşmasında Amerikan desteğine olan umudunu yitirdiğini ve stratejisini Avrupalıları ikna etmeye odakladığını ifade etti.
Zelenskiy, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Başkan yeni yemin etti. Şu anda Avrupa’da herkes Trump’ın ne yapacağını tartışıyor. Ancak Washington’da, Avrupa’nın ne yapacağı üzerine kimsenin konuşmadığı bir gerçek.”
Bu yılki Dünya Ekonomik Forumunun tartışmaları, gelecekteki uluslararası ilişkilerin ve ekonomik politikaların şekillenmesine önemli katkılarda bulunacağı öngörülmektedir.
Daha fazla bilgi için resmi web sitelerini ziyaret edebilirsiniz: [Dünya Ekonomik Forumu](https://www.weforum.org)
Davos Forum’unda Avrupa’nın Ekonomik Krizi ve Çin’in Stratejisi Konuşuluyor
2023 Davos Ekonomik Forumu’nda, Avrupa’nın düşük harcamalarına dair tartışmalar ve Çin’in rekabetçilik odaklı yaklaşımı ön plana çıktı. Birçok lider, Avrupa’nın kimliğini yeniden kazanması gerektiğini vurguladı.
Çin’in Sesi: Davos’un Takmayanı
Forum’un kazanan ve kaybedenleri arasında yer alan Çin, süregelen konuşmalarında “Rekabetçilik, odak noktamız. Yüksek teknoloji ve rekabetçi ürünler üretmekte kararlıyız” mesajını yineleyerek Trump ya da başka bir liderin etkisinin kendileri için geçersiz olduğunu belirtti.
AB’nin Zayıflığı ve Geleceği
Trump sonrası “kaybedenlerden” biri olarak tanımlanan Avrupa Birliği, Ukrayna Savaşı ile birlikte bu rütbeye layık görülmüştü. Avrupa’nın ekonomik büyüme modeli görünür bir çöküş içinde. Öte yandan, yapay zeka (AI) devrimini kaçırma riski, kıtanın en büyük sorunları arasında sayılıyor.
AB’nin karar alma mekanizmalarındaki yavaşlık ise yöneticileri zor duruma sokmuş durumda. Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Christine Lagarde, geçtiğimiz yıl gündeme getirdiği “Avrupa’da Sermaye Piyasaları Birliği’ni kurmamız şart” açıklamasını hatırlatarak, “Neden olmadı?” sorusuna “Ben 2025’i kastetmiştim” diyerek cevap verdi.
Lagarde, Avrupa’nın mevcut durumunu değerlendirirken, “Doğru teşhisi koymalıyız. Çünkü rakip ve müttefiklerimiz işleri farklı bir şekilde yapıyor” şeklinde uyarıda bulundu ve Avrupa’nın güçlü yanlarını harekete geçirmesi gerektiğini vurguladı.
Gerçekleri Görmek ve Harekete Geçmek Zorundayız
Lagarde, Avrupa’da deregülasyon gereksiniminin olmadığını, aksine daha güçlü bir strateji izlenmesi gerektiğini ifade etti. “AB, ABD ile eşit sayıda üniversite mezununa sahip. Ancak bu yeteneklerin büyük bir kısmını ABD’ye kaptırıyoruz” diyerek, Avrupa’nın nitelikli iş gücünün kaybına dikkat çekti.
Daha fazla bilgi için aşağıdaki resmi kurumların web sitelerini ziyaret edebilirsiniz:
– [Avrupa Birliği](https://europa.eu)
– [Davos Ekonomik Forumu](https://www.weforum.org)
Davos 2025’teki forumda, Almanya Maliye Bakanı Haebeck, Avrupa’nın kendi içindeki sorunları ve çözüm yollarını ele aldı. Ayrıca, Çin’in yüksek tasarruf oranlarının ekonomik etkileri üzerinde duruldu.
Almanya Maliye Bakanı Robert Haebeck, Davos’ta düzenlenen forumda önemli açıklamalarda bulundu. Forumun en dikkat çekici konuşmalarından birini gerçekleştiren Haebeck, Avrupa’nın içinde bulunduğu ekonomik durumu ele aldı. Bakan, Avrupa’nın mevcut ekonomik modelinin kırılgan olduğunu belirterek, birçok start-up’ın ABD’ye yöneldiğini ifade etti. Öne çıkan bazı noktalar şöyle:
- Avrupa’daki start-up’ların büyüme aşamasında karşılaştığı finansman zorlukları, bu projelerin ABD’ye kaymasına sebep oluyor.
- Avrupa’da alternatif platformlar geliştirme konusunda yetersizlik var.
- Otoriter yönetimlerin güçlenmesiyle, Avrupa’nın yaşam tarzının tehdit altında olduğu ifade edildi.
Davos’ta üçüncü günün özel röportajları
Haebeck, Avrupa’nın birlik içinde hareket etmemesi durumunda, çözüm bulmanın zor olacağını vurguladı. Mario Draghi‘nin hazırladığı raporun Almanya’da yeterince yankı bulmadığını, çünkü bu raporun İtalya merkezli olması ve Almanya’nın yatırım talep etmesi gibi unsurların gündemde tutulmadığını belirtti.
Haebeck, Avrupa’da “bir Avrupa vatanseverliği” oluşmadığı sürece, ülkelerin kendi çıkarlarını ön planda tutmasının sorun yarattığını söyledi.
Çin ve AB’nin ortak sorunu: Yüksek tasarruf oranı
Davos’taki forumda Çin ve Avrupa’nın ortak sorunu olarak yüksek tasarruf oranları gündeme geldi. Hem LSE akademisyeni Keyu Jin hem de IMF eski Başkan Yardımcısı Zhu Min, bu tasarrufların yatırımlara veya harcamalara dönüştürülmesi gerektiği konusunda hemfikir olduklarını belirttiler.
Bu konuda yapılan açıklamalarda, tasarrufların, ekonomiye ya doğrudan harcama ya da sermaye piyasalarına aktarım yolu ile katkı sağlayabileceği vurgulandı.
Almanya Maliye Bakanlığı
Uluslararası Para Fonu (IMF)
London School of Economics (LSE)
İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda, ekonomik büyüme, tasarrufların yatırım şekline dönüştürülmesi ve ekonomik milliyetçilik gibi konular ön plana çıktı. CEO’lar ve akademisyenler, dünya ekonomisindeki dönüşüm süreçlerinin etkilerini değerlendirdi.
Çin’in büyüme potansiyeli, içinde yer almadığı sürece sürdürülebilir değil. Bu görüş, Christine Lagarde tarafından da destekleniyor. Lagarde, Avrupa’da milli gelirinin yüzde 15’inin tasarruf kaynaklı olduğunu ve bu tasarrufların yatırıma dönüştürülmesinin şart olduğunu belirtti. Avrupa Birliği’nin risk alma konusundaki çekincelerini aşması için ortak sermaye piyasası oluşturmanın önemine dikkat çekti. Ayrıca, son 50 yılda piyasa değeri 100 milyar doların üzerine çıkan bir Avrupa şirketinin bulunmadığını vurguladı.
Ekonomik Milliyetçilik ve Korumacılık
Davos’ta, ticaret kotaları ve ekonomik korumacılık konuları geniş çapta tartışıldı. Allianz CEO’su Oliver Bate, ekonomik milliyetçilik kavramının varlığını sorgulayarak, “Böyle bir şey yoktur; bu bir bakış açısıdır ve tek taraflı ilerleyemez,” dedi.
Bate, dünyadaki ekonomik dönüşümlerin şiddetli etkileri olduğuna dair tarihsel referanslar verdi. 2008 sonrası gerçekleşen iki büyük krizin düşük gelir grubunu olumsuz etkilediğini ve bu bireylerin kriz tedbirlerinden yeterince yararlanamadığını ifade etti. Korumacılığın artmasının temel nedenleri arasında, insanların kendi ekonomik sorunları üzerinde durmalarının ve barınma, enerji gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmadığına dair duydukları kaygının bulunduğuna dikkat çekti.
Davos’ta dördüncü günün özel röportajları
Harvard Üniversitesi’nden Dani Rodrik, ekonomik milliyetçilik anlayışının her ülkede farklı şekilde algılandığını belirtirken, kimsenin ekonomisini tamamen dışa kapatmak istemediğini vurguladı. Rodrik, “Her ülke, kendi kaynaklarının yeterli olmadığını biliyor. Ancak sonuçta kendi ekonomilerini sürekli öncelemeleri, milliyetçi bir yaklaşımı ortaya çıkarıyor,” şeklinde konuştu.
İlgili resmi kurumların web siteleri:
Davos İklim Forumu’nda Yapay Zeka ve Ticaret Konuları Öne Çıktı
Davos’teki yıllık İklim Forumu’nda, yapay zeka ve ticaretin geleceği üzerine önemli tartışmalar yapıldı. Katılımcılar arasında yer alan Rodrik, ABD eski Başkanı Trump’ın ticaret tarifeleri konusunda aldıklarını eleştirdi. BM Ticaret ve Kalkınma Genel Sekreteri Rebeca Grynspan ise bölgeler arası ticaretin önemine vurgu yaptı.
Rodrik, “Trump’ın hatası, tarifeleri her şeyin çözümü olarak görmesidir” dedi.
Grynspan ise “Bölgeselleşme geri geldi. Örneğin, Afrika ülkeleri kendi aralarında birleşmek zorundalar. Güney Amerika ülkeleri MERCOSUR ile AB arasında bir bütünleşme sağlama çabası içinde” ifadesini kullandı. Grynspan, ticaretin kapsayıcılığının sağlanması gerektiğini belirtti ve “Ticareti tamamen piyasaya bırakamazsınız, ama her şeyi de regüle edemezsiniz” şeklinde konuştu.
Yapay Zeka ve Nörobilim Üzerine Tartışmalar
Davos’ta yapay zeka, dikkat çeken konulardan biri olmaya devam etti. Ancak, bu yıl daha az üst düzey yöneticinin katıldığı oturumlarda tartışmaların derinliği düşüktü. Yapay zekâ teknolojisinin ne kadar “sorumlu” bir şekilde geliştirilmesi gerektiği, devam eden tartışmaların ana temasını oluşturdu.
Geliştiriciler ve şirketler, inovasyonu öldürme riski taşıyan yavaşlamalar istemediklerini belirterek, “Yapay zeka artık okun yaydan çıktığını” ifade ettiler. Yapay zekanın insan benzeri algılamalardaki yetersizliği üzerine de önemli noktalar dile getirildi.
Davos’ta Beşinci Gün Özel Röportajları
Davos konuşmalarında, yapay zekanın insan beyninin çalışma mantığını anlayıp anlayamayacağı sorgulandı. Nobel ödüllü nörobilimci Ardem Patapouitan, “Beynin nasıl çalıştığını hala bilmiyoruz” dedi. Davranışların nedenlerine dair belirsizliklerin yapay zeka ile çözülebileceğini vurguladı. Patapouitan, “Yapılamaz’dan belki yapılabilir aşamasına geliniyor” ifadesini kullandı.
BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı
Dünya Ekonomik Forumu
Son yıllarda ilaç geliştirme süreçlerinde önemli gelişmeler yaşanıyor. Novartis, 3 milyon molekül üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda, protein modellemesini dakikalar içinde gerçekleştirebilmeye başladıklarını açıkladı. Google DeepMind CEO’su Demis Hassabis ise, insan beyninin işleyişini anlamanın önemine dikkat çekti.
Novartis’in gerçekleştirdiği çalışmalarda, ilaç geliştirme süreçlerinde karşılaşılan zorlukların üstesinden gelinmek için büyük kaynaklar ve zaman harcandığı belirtildi. Şirket, artık önceki yöntemlere kıyasla daha hızlı ve verimli bir şekilde ilaç geliştirme sürecine geçebilmiş durumda. “Mutasyonu anlamak aşırı zordu, ancak artık basit biyolojiden moleküllerin gelişimiyle ilgili geniş modellemelere geçebiliyoruz” diyen Novartis temsilcileri, bu işlemlerin dakikalar içinde yapabiliyor olmanın önemine vurgu yaptılar.
Google DeepMind CEO’su Demis Hassabis de, 2010 yılından bu yana insan beyninin öğrenme biçimlerine ve genel zekâ üzerine yoğun çalışmalar yaptıklarını ifade etti. “Daha doğru öğrenme modelleri için insan beyninin nasıl çalıştığını daha iyi anlama zorunluluğumuz var. Sadece matematik denklemleri ile karmaşık beyin işleyişini anlayamıyoruz” dedi.
Geliştirilen modeller ve yapay zekanın etkin kullanımı, kişiselleştirilmiş ilaç geliştirme süreçlerini mümkün kılacak. Novartis, protein geliştirme süreçlerinin bugün daha ileri bir aşamaya geldiğini ve bazı ürünlerin kişiselleştirilmiş ilaç üretimi için uygun hale geleceğini belirtti. Bu yeni teknoloji, her bireyin sorununu ayrı ayrı ele alarak daha etkili çözümler üretme imkanı sunuyor.
Dünyadaki gelişmelerin yanı sıra, yerel emtia, döviz, borsa ve kripto para fiyatları hakkında bilgi için Parafinnet’in ilgili sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.
Parafinnet sayfalarına erişim için:
– [Emtia Fiyatları](https://parafinnet.com/emtia-fiyatlari/)
– [Döviz Fiyatları](https://parafinnet.com/canli-doviz/)
– [Borsa Fiyatları](https://parafinnet.com/canli-borsa/)
– [Kripto Fiyatları](https://parafinnet.com/kripto-paralar/)