Gelişen Piyasalarda Endişeli Bekleyiş
Gelişmekte olan piyasa varlıklarının hareketleri, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirim kararının zamanlamasının erken olabileceği ve sürdürülebilirliğinin sorgulanabileceği yönünde sinyaller veriyor. Fed, 18 Eylül’de medyan tahminin iki katı olan 50 baz puanlık bir indirimle uzun süredir beklenen gevşeme döngüsünü başlattı, ancak gelişen piyasa varlıkları, dünyanın en büyük ekonomisinde borçlanma maliyetlerinin yüksek kalacağı izlenimini taşıyor.
ABD’nin yaklaşan seçimleri ve Çin ekonomisindeki belirsizlikler, gelişen piyasalara olumsuz yansıyor. Londra’daki Gam UK Ltd. yatırım direktörü Paul McNamara, “Gelişen piyasalar için potansiyel olarak varoluşsal iki tehdidin olduğu bir dünyada kalmaya devam ediyoruz: Çin’in zayıflığı ve Trump. Enflasyonsuz güçlü bir ABD ekonomisi gelişen piyasalar için iyidir, ancak kalıcı enflasyon sadece daha fazla indirimi ertelemekle kalmayacak, aynı zamanda orta vadede tüm risk varlıkları üzerinde baskı oluşturacaktır” şeklinde konuştu.
FIM Partners Makro Strateji Müdürü Charlie Robertson ise, “Trump’ın en büyük gelişen piyasa olan Çin’e ekonomik saldırıda bulunmasına yol açabilecek ABD seçimlerine sadece haftalar kaldı. ABD seçimlerini kimin kazanacağı neredeyse yazı tura atmaya benziyor ve bu da gelişen piyasalardan birini seçmeyi zorlaştırıyor” diyerek belirsizlik ortamının önemine dikkat çekti.