2024 yılında elektrikli araç satışları dünya genelinde büyük bir artış göstererek 17,1 milyon adede ulaştı. Ancak Avrupa pazarında bu satışlar azalma kaydetti. Rho Motion’un raporuna göre, ABD ve Kanada pazarındaki büyüme dikkat çekiyor.
İngiltere merkezli araştırma şirketi Rho Motion’un elektrikli araç satışlarına ilişkin yayımladığı 2024 verileri, küresel elektrikli araç pazarında önemli bir büyüme yaşandığını ortaya koydu. 2023 yılına göre %25 büyüyen elektrikli araç satışları, 2024 yılında toplamda 17,1 milyon adete ulaşarak yeni bir rekor kırdı.
Bölgesel veriler incelendiğinde, Avrupa pazarında elektrikli araç satışlarının 2023’e oranla %3 azalarak 3 milyon seviyesine düştüğü görüldü. Birleşik Krallık, 400 binin üzerinde elektrikli araç satışıyla Avrupa’da en fazla bataryalı elektrikli araca sahip ülke olarak öne çıkarken, Almanya’nın satışlarını da geçmeyi başardı. Almanya’da elektrikli araç sübvansiyonlarının 2023 yılının sonlarına doğru kaldırılmasının ardından satışlarda belirgin bir gerileme yaşandı.
ABD ve Kanada’da elektrikli araç satışları yükselmeye devam ediyor
ABD ve Kanada pazarında da elektrikli araç satışları, bu dönemde uygulanan vergi kesintilerinin etkisiyle %9 artış göstererek 1,8 milyon adede ulaştı. Kuzey Amerika, geçen yıl aralık ayında 185 binin üzerinde elektrikli araç satışına ulaşarak 2023 yılını zirvede tamamladı. Yıl boyunca ortalama %10 büyüme gösteren bu pazar, 2024 yılı için yeni tehditlerle karşı karşıya. Özellikle yeni emisyon standartları ve vergi teşviklerinin kaldırılması, bu yıl satışların etkilenmesine neden olabilecek faktörler arasında yer alıyor.
Ancak bu risklere rağmen, ABD’de elektrikli araç ve batarya tedarik zincirinin güçlendirilmesi amacıyla birçok tesis inşa aşamasında. Bu durum, gelecekteki potansiyel büyümeyi destekleme hedefinde önemli bir adım olarak görülüyor.
Çine ait elektrikli araç satışları dünya genelinin yarısını oluşturdu
Çin’de ise 2023 yılına göre elektrikli araç satışlarının %40 artarak 11 milyon adede ulaşması dikkat çekti. Yine bu artış, dünya genelindeki elektrikli araç satışlarının yarısından fazlasının bu ülkede gerçekleştiğini göstermekte. 2024 yılı itibarıyla Çin’deki elektrikli araç satışlarının üçte birinden fazlasını BYD markasının oluşturması, bu markayı en çok satan elektrikli araç üreticisi konumuna getirdi.
Toplam veriler incelendiğinde, 2023 yılında elektrikli araç satışlarının 11 milyon adedi Çin’de, 3 milyon adedi Avrupa’da, 1,8 milyon adedi ABD ve Kanada’da ve 1,3 milyon adedi ise dünyanın geri kalan bölgelerinde gerçekleşti. Bu da toplamda 17,1 milyon satış anlamına geliyor. Diğer bölgelerde görülen 1,3 milyonluk satış hacminin ise 2023 yılına göre %27 büyüme gösterdiği kaydedildi.
Rho Motion’un veri müdürü Charles Lester, mevcut verilere ilişkin değerlendirmiş olduğu açıklamasında, elektrikli araç satışlarındaki 2023’teki rekorun ardından 2024 yılında ters rüzgarların söz konusu olduğunu, ancak genel olarak iyimser bir havanın devam ettiğini belirtti. Bu durum, gelecekteki elektrikli araç gelişmelerinin ve pazar dinamiklerinin nasıl şekilleneceğine dair önemli ipuçları vermekte.
Resmi kurumların web siteleri için bağlantılar:
Küresel otomotiv pazarında önemli büyüme ve bölgesel farklılıklar gözlemleniyor. Geçtiğimiz yıl dünya genelinde %25’lik bir artış yaşanırken, Avrupa pazarında %3’lük bir daralma kaydedildi. Özellikle Çin pazarı %40 büyüyerek dikkat çekti.
Dünyanın lider otomotiv endüstrisi analisti Lester, küresel otomotiv pazarındaki büyümeyi ve bölgesel farklılıkları inceleyerek önemli değerlendirmelerde bulundu. Küresel pazarda yaşanan %25’lik büyüme ile birlikte, bölgesel bazda yaşanan değişiklikler dikkat çekmektedir. Özellikle Avrupa’da %3’lük bir küçülme yaşanırken, Çin pazarında %40 büyüme gerçekleşti. Lester, bu büyümeyi, hükümetlerin uyguladığı çeşitli teşvik politikalarına ve sübvansiyonlara bağladı.
Lester, açıklamalarında, “Hükümetlerin sağladığı teşvikler ve düzenlemeler büyük bir etkiye sahip. Buna örnek vermek gerekirse, Kuzey Amerika pazarında %9’luk bir büyüme gözlemleniyor ve bu, büyük ölçüde tüketici sübvansiyonlarına bağlanabilir. Birleşik Krallık’ta sıfır emisyon araç zorunluluğunun oluşturulması, üreticileri daha düşük emisyonlu araçlar piyasaya sürmeye teşvik etti,” dedi.
Avrupa’daki durumun daha karmaşık olduğunu ifade eden Lester, “Almanya’da sübvansiyonların kaldırılması, tüm Avrupa pazarında yıkıcı bir etki yarattı. Eğer ABD de benzer bir adım atarsa, aynı sonucun orada da gerçekleşeceğini öngörebiliriz,” şeklinde konuştu.
Küresel otomotiv pazarında yaşanan bu dinamikler, tüketici tercihlerini ve araç satışlarını doğrudan etkilemektedir. Uzmanlar, hükümetlerin araç satışları üzerindeki etkisini artırdığına ve sübvansiyonlar ile teşviklerin satış rakamlarını yükselttiğine dikkat çekiyor. Çeşitli ülkelerde uygulanan politikaların pazar üzerindeki etkileri, gelecekteki satış tahminlerini de etkileyebilecek gözlemlere zemin hazırlıyor.
Tüketici sübvansiyonları sayesinde Kuzey Amerika’da sağlanan %9’luk büyüme, potansiyel bir pazar genişlemesi için fırsatlar sunarken, Avrupa’daki daralma, duraksamayı beraberinde getiriyor. Almanya’nın sübvansiyonları kaldırma kararı, sadece kendi içerisinde değil, Avrupa genelinde büyük yankı bulmuş durumda. Bu noktada, bölgesel siyasi ve ekonomik gelişmelerin dikkatle izlenmesi gerekiyor.
Bununla beraber, Çin pazarının %40 oranındaki büyümesi, özellikle elektrikli araçlara olan talebin artışını yansıtıyor. Çin, dünya çapında elektrikli araç üretimi ve satışı açısından önemli bir oyuncu konumunda. Lester, “Çin hükümetinin uyguladığı sübvansiyonlar ve yenilikçi politikalar, bu büyümenin arkasındaki en büyük etkenlerdir,” dedi.
Otomotiv endüstrisinin geleceğini şekillendiren bu gelişmeler, farklı bölgelerin dinamiklerini de ortaya koyuyor. Kıyaslama yapıldığında, Avrupa’nın sıkı düzenlemeleri ve sübvansiyon uygulamaları ile Kuzey Amerika’nın daha esnek politikaları arasında büyük farklılıklar olduğu görülüyor.
Sektör uzmanları, hükümetlerin teşviklerinin otomotiv pazarındaki büyümeye katkı sağladığını, ancak bu teşviklerin doğru güncellenmediği takdirde sürdürülebilir bir büyüme sağlamadığını belirtmektedir. Sübvansiyonların ve teşviklerin varlığı, özellikle yeni teknolojilerin benimsenmesi açısından hayati önem taşıyor.
Küresel otomotiv pazarındaki bu veriler, tüketici davranışlarının yanı sıra, üreticilerin stratejik kararlarını da doğrudan etkiliyor. Gelecekte araç üreticilerinin, hükümet politikalarına olan bağlılıkları azalmadıkça bu süreç devam edecek gibi görünüyor.
Uygulanan sübvansiyon politikalarının yanı sıra, çevresel standartların yükseltilmesi, ilerleyen dönemlerde elektrikli ve düşük emisyonlu araçlara olan talebin artmasına neden olacaktır. Dolayısıyla, bu noktada hükümetlerin alanında yapacağı düzenlemelerin yakından takip edilmesi gerekmektedir.
Küresel otomotiv pazarındaki bu gelişmeler ve bölgesel farklılıklar, endüstri temsilcileri ve tüketiciler açısından büyük önem taşımaktadır. Gelecek dönemde, hükümetlerin atacağı adımlar ve politikaların pazarı nasıl etkileyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.
Resmi web sayfaları:
– Emtia Fiyatları: [parafinnet.com/emtia-fiyatlari](https://parafinnet.com/emtia-fiyatlari/)
– Döviz Fiyatları: [parafinnet.com/canli-doviz](https://parafinnet.com/canli-doviz/)
– Borsa Fiyatları: [parafinnet.com/canli-borsa](https://parafinnet.com/canli-borsa/)
– Kripto Paralar: [parafinnet.com/kripto-paralar](https://parafinnet.com/kripto-paralar/)
