Yükselen altın fiyatları ve ABD’nin jeopolitik durumu üzerine Financial Times yazarı Gillian Tett önemli değerlendirmelerde bulundu. Tett, hem yeni ABD yönetiminin hem de küresel olayların altın yatırımındaki artışa katkıda bulunduğunu ifade etti.
Financial Times (FT) yazarı Gillian Tett, “Altın, hayal edilemez olanın gerçekleşmesiyle parlıyor” başlıklı yazısında, altın fiyatlarındaki rekor artışların nedenlerini ele aldı. Tett, ABD Başkanının doların gücünü azaltma çabası içinde olurken ayrıcı bir konumda kalma hedefinde olduğunu belirtti. Ayrıca, jeopolitik gerilimlerle yeniden yükselen enflasyon endişelerinin altın fiyatlarına tesir ettiğini vurguladı.
Tett, bir hafta içinde altın fiyatlarının yeni bir zirveye ulaştığını, altın yatırımcılarının bu durumu sevinçle karşıladığını ifade etti. Ancak, içindeki sebep tartışmalarında jeopolitik kargaşanın yanı sıra gelişen gümrük tarifeleri ve artan enflasyon kaygılarının da etkili olduğunu belirtti. Öte yandan, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’in sözleri ile altın rezervlerinin yeniden değerlenmesi olasılığı gündeme geldi.
Altında Dolar Hesapları
ABD’nin mevcut altın stoğu, ulusal hesaplar açısından yalnızca 42 dolar/ons olarak değerleniyor. Ancak uzmanlar, altının piyasa fiyatı olan 2.800 dolar/ons ile hesaplanması durumunda, ABD Hazine Genel Hesabı’na 800 milyar dolar eklenebileceği tahmininde bulunuyor. Bu durum, Hazine tahvillerinin sayısının yıl içinde azaltılmasına yardımcı olabilir.
Bessent’in açıklamaları bu konudaki spekülasyonları artırdı. Hazine’nin bilançosunun varlıkları da dikkate alarak düzenleneceğini belirtti ve 10 yıllık Hazine tahvil faizlerini düşürme sözü verdi.
ABD’nin Bilançosu
IESE İşletme Okulu’ndan David Teeters, altının piyasa değerine göre yeniden fiyatlandırılmasının ABD bilançosunu hafifleten bir adım olabileceğini ifade etti. Teeters, altın fiyatlarının artış göstermesi halinde bu olasılığın daha da cazip hâle geleceğini öne sürdü. Libertaryen analist Larry McDonald ise “ABD Hazine bilançosu konusunda yaratıcı olmanın zamanı geldi” dedi.
Öyleyse, bu tahminler gerçeğe dönüşebilir mi? Tett, Bessent’in bu sürecin sonuçlarını bilmesinin zor olduğunu belirtiyor. Nihai kararın Donald Trump gibi tahmin edilemez bir figür tarafından verileceğini ekliyor. Bu spekülasyonlar, ABD’nin bütçe açığının ciddi bir sorun olduğunu gündeme getirmektedir.
Vergi Artışları mı?
Özellikle, Bessent’in yaratıcı çözümler bulmak zorunda olduğu aşikar. Çünkü ABD’nin bütçe açığı ciddi bir seviyeye ulaştı. Sorumlu Federal Bütçe
Haberin gelişmelerine ilişkin daha fazla bilgi için resmi web sitelerini takip edebilirsiniz:
Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçiler, önerilen vergi ve harcama paketlerinin net bütçe açığını 5,5 trilyon dolar artırabileceğini belirtiyor. Bu durumun piyasa üzerinde büyük etkileri olabilir.
Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçiler, önümüzdeki on yıl içerisinde net bütçe açığını **5,5 trilyon dolar** artırma potansiyeline sahip dev bir vergi ve harcama paketi üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu gelişme, **faiz maliyetlerinin** 1,3 trilyon dolar yükselebileceği endişesi yaratıyor ve tahvil piyasasında tedirginliklere yol açabilir. Ayrıca, bu durumun, Kongre’de popülist milliyetçilerin olumsuz tepkisine neden olabileceği değerlendiriliyor.
Açığın kapatılması için küçük ajansların kapatılması veya bazı kişilerin federal ödemelerinin durdurulması gibi önlemlerin yetersiz kalacağına dikkat çekilmektedir. Eski Hazine Bakanı **Robert Rubin**, “Gerçek mali sorumluluk ancak büyük çaplı vergi artışlarıyla sağlanabilir,” ifadelerini kullanarak durumu özetliyor.
**Maliye ve döviz politikaları konusunda manevra alanına ihtiyaç var.** ABD Başkan Yardımcısı **JD Vance**, dolardaki aşırı değerlenmenin ABD sanayi sektörüne zarar verdiğini savunuyor ve sorunun rezerv para statüsünden kaynaklandığını ileri sürüyor.
Trump’ın Hedefleri
Ancak eski ABD Başkanı **Donald Trump**, doları zayıflatmayı istemesine rağmen, onun küresel rezerv para birimi olarak konumunu koruma çabasının da sürdüğü görülüyor. Piyasa analisti **Luke Gromen**, çelişkili politikalara rağmen, ABD Hazine Bakanlığı’nın altının dolar karşısında yükselmesine göz yumduğunu veya bunu teşvik edebileceğini öne sürüyor. Gromen, “Altın, Trump yönetiminin açıkça inşa etmeye çalıştığı yeni sistemin anahtar unsurlarından biri olacak,” ifadelerini kullanıyor.
Doların Geleceği
Ana akım ekonomistler, bu görüşe karşıt bir bakış açısına sahip olabilir. Ancak **Overton penceresi** terimi, siyasette olanakların genişlediğini göstermektedir. **Stephen Miran**, Trump’ın Ekonomik Danışmanlar Konseyi Başkanlığı yapmış bir isim olarak, yatırımcılar için yazdığı notta, tarifelerin başlangıçta bir müzakere aracı olarak kullanılacağını, ardından jeopolitik müttefikleri belirlemek ve bütçe açığını finanse etmek için devreye gireceğini öne sürüyor. Miran, doların rezerv para statüsü ile ABD’nin askeri gücü arasında güçlü bir bağ olduğuna ve Beyaz Saray’ın, güvenlik şemsiyesinden yararlanan ülkeleri uzun vadeli Hazine tahvilleri alarak bütçe açığını finanse etmeye zorlayabileceğine dikkat çekiyor.
Miran’ın ifadesine göre, başlangıçta tarifelerin doları güçlendirdiği gözlemleniyor.
—
Resmi kurumlar için bağlantılar:
– [Temsilciler Meclisi](https://www.house.gov)
– [Hazine Bakanlığı](https://home.treasury.gov)
Finans uzmanları, ABD doları üzerindeki baskının uzun vadeli düşüşe neden olabileceğini, bunun için Federal Rezerv’in iş birliği gerektiren stratejiler geliştirebileceğini öne sürdü. Beyaz Saray’ın rezerv para statüsünü koruma çabaları sürerken, doların değer kaybını önlemenin yolları tartışılmaya başlandı.
“Finansal Alice Harikalar Diyarı”
Bu tartışmalar ve önerilen politikalar, bazı uzmanlar tarafından “çılgınca” olarak nitelendiriliyor. Ekonomist Miran, bu yöntemlerin “ciddi olumsuz sonuçlar doğurmadan uygulanmasının zor olduğunu” belirtirken, Rubin de “Doların değerini bilinçli olarak düşürmek son derece riskli olur” değerlendirmesinde bulundu. Ancak Miran’ın açıklamaları, bir zamanlar imkânsız görünen fikirlerin şimdi daha makul hale geldiğini gösteriyor.
Bütün bu gelişmelerin ışığında, toplumsal bir değişim yaşandığı gözlemleniyor; zira altının, yatırımcılar arasında Bitcoin’den daha iyi performans sergilediği ve külçe altın alımının mantıklı bir yatırım olarak değerlendirildiği görülüyor. Ekonomik dalgalanmalara ve belirsizliklere karşı, yatırımcıların Londra’dan New York’a külçe altın taşıması artık şaşırtıcı değil. Finans dünyası, adeta Alice Harikalar Diyarında gibi algılanıyor.
Daha fazla bilgi için Parafinnet’in [Emtia Fiyatları](https://parafinnet.com/emtia-fiyatlari/), [Döviz Fiyatları](https://parafinnet.com/canli-doviz/), [Borsa Fiyatları](https://parafinnet.com/canli-borsa/), ve [Kripto Fiyatları](https://parafinnet.com/kripto-paralar/) sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.