Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonla mücadelede köklü çözümler peşinde olduklarını belirtti. 2023 yılı enflasyon tahminleri ve sosyal konut projeleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı canlı yayın programında enflasyonla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek, “Vatandaşımız müsterih olsun, köklü bir çözüm peşindeyiz” ifadesini kullandı.
Bakan Şimşek’in beyanatındaki dikkat çeken noktalar ise şu şekilde sıralandı:
Enflasyon Oranı 2023’te Ne Olacak?
Bakan, “Ocak ayında enflasyonun yüzde 5 olarak açıklanması, bazı tartışmalara neden oldu. Bu oran, son dört yılın Ocak aylarındaki en düşük enflasyon.” dedi. Enflasyonun 3.5 – 4 gibi seviyelerde beklenmesine karşın, TÜİK’in sepet ağırlıklarını değiştirmesi ve bazı kalemlerdeki fiyatların artış göstermesinin etkisi nedeniyle 2023’ün sonundaki enflasyon oranını yüzde 24 olarak öngördüklerini aktardı.
Temel mallardaki enflasyonun yüzde 24, gıda dahil mal enflasyonunun ise yüzde 33.6 olduğunu belirten Bakan, hizmet enflasyonunun yüksek seyretmeye devam ettiğine dikkat çekti.
Bakan, “Bu sene enflasyonu yüzde 30’un altına çekmeyi ve gelecek yıl ise tek hanelere doğru yaklaşmayı planlıyoruz” diyerek enflasyondaki düşüş sürecinin devam edeceğini ifade etti.
Sosyal Konut Projeleri Yolda
Bakan Şimşek, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu en büyük ekonomik sorunlardan birinin hayat pahalılığı olduğunu vurguladı. Özellikle şehirlerde yaşayan nüfusun yüzde 82.7
Sonuç olarak, Bakan Şimşek, enflasyonla mücadelenin süreceğini ve ekonomideki olumlu gelişmeler için çalışmalara kararlılıkla devam edeceklerini belirtti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Resmi Web Sitesi
Hükümet, sosyal konutlar, enflasyonla mücadele ve kamu harcamalarında tasarruf gibi konularda açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de inşaat çalışmaları hızla devam ederken, sosyal konut projeleri için bütçeden yüksek destekler verileceği belirtiliyor. Hükümet yetkilileri, birkaç yıl içerisinde Türkiye genelinde büyük bir sosyal konut seferberliği yaşanacaklarına inandıklarını ifade etti. Devletin desteklediği bu konutların, vatandaşların rahatça erişebileceği şekilde tasarlandığı kaydedildi.
Bu konudaki en önemli başlıklı açıklamalarda enflasyonla mücadelede, gıda arzı sorununun da dikkat çektiği vurgulandı. Türkiye’deki tarımsal üretimin iyi olmasına rağmen, ürünlerin tarladan nihai tüketiciye ulaşırken fiyatlarında ciddi artışlara neden olan birçok aracının olduğu belirtiliyor. Yalnızca lojistik ve fire faktörlerinin mevcut durumla ilgili olmadığı, fiyatların artışında bazı aracılar tarafından yapay bir şişirme olduğuna da dikkat çekildi.
Enerji Sübvansiyonları
Enerji enflasyonunun da önemli bir faktör olduğu aktarıldı. Hükümet, elektrikte sübvansiyon oranının %60, doğalgazda ise %63 olduğunun altını çizdi. Bu bağlamda, vatandaşların kullandığı elektrik, devlete 100 lira mal olurken, 40 liraya satıldığı; doğalgazın ise 37 liradan piyasaya sunulduğu ifade edildi. Enerji, gıda ve konut arzı konularında yapılan çalışmaların devam edeceği bildirildi.
Köklü Çözüm Arayışı
Enflasyonun vatandaşlar için en büyük bir sıkıntı olduğu, özellikle sabit gelirli bireyleri derinden etkilediği belirtildi. Hükümet, enflasyonu azaltmak için kararlı bir çözüm sürecinde olduklarını düşündüklerini ifade etti. Dünya genelinde enflasyonla mücadelenin uzun zaman aldığını ve Türkiye’nin dezenflasyon programının henüz iki yılını doldurmadığı ifade edildi.
Kamu Tasarrufu
Son olarak, kamuda tasarruf konusunda somut adımların atıldığı bildirilirken, 2024 yılı için 100 lira olarak öngörülen kamu harcamasının 97 lira olarak gerçekleşeceği belirtildi. Harcama disiplininin artırılması hedefleniyor.
Daha fazla bilgi için resmi web siteleri:
– [Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti](https://www.tccb.gov.tr)
– [Türkiye İstatistik Kurumu](https://www.tuik.gov.tr)
Başbakan, Türkiye’nin bütçe açığı ve cari açığı ile Merkez Bankası rezervleri hakkında bilgi verdi. 2023 yılında Türkiye’nin bütçe açığının %3 civarına düşeceğini ve cari açığın yönetilebilir seviyelerde kalacağını ifade etti. Merkez Bankası’nın rezervleri ise önemli bir artış gösterdi.
Bütçe Açığı %3 Civarı
Başbakan, Türkiye’nin ekonomi programının etkilerini değerlendirerek, önceki dönemlerde konuşulan bütçe açığı‘nın %10 seviyelerine kadar çıkabileceğini ancak bu açığın %4.9’a çekildiğini belirtti. Bu yıl ise hedef, bütçe açığını %3 civarına çekmek.
Cari Açık Durumu
2023 yılının Mayıs ayında Türkiye’nin cari açığının 55 milyar dolar seviyelerinde olduğunu ifade eden Başbakan, bu oranın milli gelire oranla %5.5 olduğunu, şu anda ise %0.7 seviyelerine gerilediğini vurguladı. Bu yıl cari açığın bir miktar genişleyeceğini belirtse de, mevcut seviyelerin yönetilebilir olduğunu ekledi.
Merkez Bankası Rezervleri
Merkez Bankası’nın rezervleri ile ilgili bilgi veren Başbakan, program öncesi net rezervlerin eksi 61 milyar dolarda iken şu anda 65 milyar doları geçtiğini açıkladı. Brüt rezervlerin ise 166 milyar doları aştığını duyurdu.
Risk Primi ve Dış Borçlanma Kostümü
Türkiye’nin risk priminin Mayıs 2023’te 700 baz puanın üzerine çıktığını ancak şu an 254 baz puana düştüğünü ifade eden Başbakan, hedeflerinin risk primini 200’ün altına indirmek olduğunu belirtti. 5 yıl vadeli dolar cinsinden tahvil faizinin %11 iken şimdi %6.5 seviyelerinde olduğunu ekledi.
Türkiye’nin Kredi Notu Artışı
Geçen yıl üç ayrı kredi derecelendirme kuruluşu tarafından kredi notunun ikişer kademe arttırıldığını söyleyen Başbakan, programın başarılı olmaması durumunda bu notların nasıl alınabileceğini sorguladı.
Başbakan, Türkiye’nin ekonomik programının başarı ile uygulanmaya devam edeceğini belirtti.
Kur Korumalı Mevduat uygulamasında çıkış süreci hızlanıyor; ABD yönetiminin etkileri sınırlı, kayıt dışı ekonomi ile mücadelede denetimler artıyor.
KKM’den çıkış
Kur Korumalı Mevduat(KKM) uygulamasından çıkış sürecinin hızlandırılacağı bildirildi. Bu konu üzerine Merkez Bankası ile yapılan istişarelerde, tüzel kişilere yönelik KKM uygulamasının muhtemelen bu yılın ilk yarısında sona ereceği belirtildi.
KKM’nin cazibesinin azaldığına dikkat çeken yetkililer, şirketler için sağlanan vergi muafiyetinin kaldırıldığını, bireyler için ise 6 ay vadeye kadar stopaj oranının yüzde 0’dan yüzde 15’e yükseltildiğini ifade etti. Bunun yanında, kur ile piyasa faizi arasındaki farkın kapanmaya başladığına vurgu yaparak, “Dolayısıyla KKM’nin getirisi anlamında bir anlamı kalmamıştır.” dediler. Yetkililer, piyasaları bozmadan çıkış sürecinin yumuşak bir şekilde gerçekleştirileceğini vurguladı. KKM’nin son 76 haftadır kesintisiz şekilde azaldığını ve toplamda 30 milyar doların altına indiğini açıkladılar.
“ABD yönetiminin uygulamaları bizi doğrudan etkilemez”
ABD yönetiminin bazı uygulamalarının piyasalarda tedirginlik yaratmakta olduğu ancak Türkiye’nin bu duruma doğrudan maruz kalmadığı ifade edildi. Son 20 yılda Türkiye’nin ABD ile ticaretindeki açık miktarının 78 milyar dolar olduğu hatırlatıldı; Türkiye’nin ABD ile bir serbest ticaret anlaşmasının bulunmadığı, yüksek vergi uygulamalarının zaten geçerli olduğu kaydedildi. Ayrıca, ABD’nin gümrük tarifelerinin artırmasının dolaylı etkilerinin olabileceği, ancak siyasi ilişkilerin iyi gittiği vurgulandı. Bu bağlamda Türkiye’ye karşı korumacılık tedbirlerinin geliştirilmesi ihtimalinin düşük olduğu belirtildi.
“En büyük sorunlardan biri: Kayıt dışı”
Türkiye’deki kayıt dışı ekonominin en büyük sorunlardan biri olduğuna dikkat çekildi. Kayıt dışı çalışan işletmelerin kayıt altına alınarak bütçe açığının azaltılmasının hedeflendiği bildirildi. 2025 yılına kadar, hiç mükellef ile iletişime geçilmeyeceği belirtildi. Denetimlerin ölçek gözetmeden gerçekleştirileceği ve 2024 yılı itibarıyla 1.2 milyon denetim uygulamasının yapıldığı ifade edildi. Bu yıl ise bu sayının katlanarak artırılmasının hedeflendiği kaydedildi.
Resmi kurumların web sitesi bağlantıları:
– [Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası](https://www.tcmb.gov.tr)
– [Hazine ve Maliye Bakanlığı](https://www.hmb.gov.tr)
– [Ticaret Bakanlığı](https://www.ticaret.gov.tr)
2023 yılında kayıt dışı ekonominin tespitine yönelik yeni denetim stratejileri geliştirildi. Kayıt dışı faaliyetlerin önlenmesi için OSB, sanayi ve pazar yerlerine çadırlar kurulacak. Elde edilen gelir beyanlarıyla ilgili detaylı incelemeler gerçekleştirilecek.
Hasılatlar Tespit Edilecek
2023 yılı içerisinde kuyumcuların aylık beyan ettikleri gelirlerin ortalama 16 bin 46 lira olduğu açıklandı. Bu rakam, mevcut asgari ücrete denk gelmektedir. Serbest çalışan avukatların ortalama aylık gelir beyanı ise 17 bin 805 lira olarak belirlenmiştir. Ayrıca, serbest çalışan doktorlardan gelen aylık beyan edilen gelir yaklaşık 27 bin 376 lira düzeyindedir.
Geçen yıl kabul edilen yeni bir kanun, geleneksel hasılat tespit yöntemleriyle ilgili önemli değişiklikler getirmiştir. Kayıt dışından şüphelenilen işletmelere yönelik denetimler gerçekleştirilecek ve bu süreçte ilgili ekipler, belirli periyotlarla işletmelere giderek hasılatları tespit edecek. Mükelleflerin, denetim öncesinde düzeltme yapmaları önerilmektedir.
Kira Denetimleri
Geçen yıl, kira denetimleri kapsamında 425 bin konut ziyaret edilmiştir. Bu süreçte, veri analizleri ile kira beyanında bulunmayan mülk sahiplerine ulaşılmış ve uyarılarda bulunulmuştur. İlk kez beyanname veren 326 bin yeni ev sahibi tespit edilmiştir. Kiracılardan bilgi toplama çalışmaları devam etmektedir.
“Asgari Ücret Vergi Dışı Oldu”
AK Parti hükümetleri döneminde asgari ücretin tamamen vergi dışı bırakıldığı ifade edilmiştir. Bununla birlikte, 850 bin esnaf basit usulde vergi muafiyeti kapsamına alınmıştır. Gıda ürünleri için KDV oranları %1 olarak düzenlenmiştir.
Ayrıca, tarım sektöründe yemde ve gübrede vergi uygulanmamaktadır. Kurumlar Vergisi, şirketler için %25, bankalar için %30 oranında belirlenmiştir. Çok uluslu şirketler için ise %15 düzeyinde vergi düzenlemesi yapılmıştır.
Vergi Silme İddiaları
Türk Vergi Hukuku’na göre, vergi silme yetkisi yalnızca Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne aittir. Hiçbir bakanın bu yetkiye sahip olmadığı belirtilmiştir. 1963 yılından beri mevcut olan uzlaşma müessesesi üzerinden, vergi müfettişlerinin raporlarıyla konunun değerlendirileceği ifade edilmiştir.
Bireysel ve Kurumsal Denetimler için Resmi Web Sitesi
Gelir İdaresi Başkanlığı Resmi Web Sitesi
Türkiye’de Vergi Sırasındaki İtirazlar ve Ekonomik Gelişmeler Üzerine Önemli Açıklamalar Yapıldı
Türkiye’de vergi mükellefleri, vergi raporlarına itiraz etme hakkına sahip. İtirazlar, heyet toplantısında değerlendiriliyor. Eğer raporda bir hata tespit edilirse, bu durumda vergi ve cezalarında indirim uygulanabiliyor. Ancak, geçen yıl yürürlüğe giren yeni düzenlemeye göre, rapordaki hata ne olursa olsun vergi aslında uzlaşmada indirim yapılması mümkün değildir. Bu konu üzerinde tartışmaların siyasi bir boyut kazandığı ifade ediliyor. Ayrıca, bakanlar ve Cumhurbaşkanının vergi silme yetkileri olmadığı tekrar vurgulandı.
‘Bütçe Faize Gidiyor’ İddiaları
Bu iddiaların gerçek olmak için ya kötü niyetli ya da rakamlarla ilgisiz olması gerektiği belirten yetkililer, 2002 yılında milli gelirin %14,3’ünün ve vergi gelirlerinin %86’sının faize gittiğini ifade etti. 2024 yılı itibarıyla milli gelirin sadece %3’ü faize gitmektedir. 2003-2023 arasında milli gelir oranlarına bakıldığında, vergi gelirlerinin %24’ü faize giderken, mevcut durumda bu rakam %17 olmuştur. Bu durumun iddia sahiplerinin niyetlerini sorgulattığı belirtildi.
“Üç Yıl İçinde Yüksek Gelirli Ülkeler Grubuna Geçeceğiz”
Önümüzdeki üç yıl içerisinde Türkiye’nin kalıcı olarak yüksek gelirli ülkeler grubuna geçeceği öngörülmektedir. 1955 yılından bu yana orta gelirli ülkeler arasında yer alan Türkiye’nin, uygulayacağı program sayesinde bu hedefe ulaşması beklenmektedir.
Türkiye’ye Yatırım İlgisi
Hükümetin açıkladığı program, muhalefetten birçok eleştiri aldı. Ancak programın başarılı sonuçlar vermeye başlamasının ardından, muhalefet programın ömrünün kısa sürede biteceğini söylemiştir. Yabancı yatırım ilgisinin 2024 yılı itibarıyla artış göstermesi beklenmektedir. Ayrıca, yerel seçimlerden sonra Cumhurbaşkanı’nın desteğiyle kaynak girişinin belirgin şekilde arttığı belirtiliyor. Mart 2024’ten sonraki dönemde Türkiye’nin Swap harici net rezervinin 130 milyar dolar arttığı ifade edilmiştir. Ancak bu rezerv artışının büyük kısmının, yerli vatandaşların ve şirketlerin portföy tercihlerinden kaynaklandığı açıklanmıştır.
“En Zor Dönemi Geride Bıraktık”
Ekonomik süreçlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan yetkililer, Türkiye’nin en zor dönemini geride bıraktığı vurgusunu yaptı.
Resmi Kurumların Web Siteleri:
– Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı: [www.hmb.gov.tr](http://www.hmb.gov.tr)
– Türkiye İstatistik Kurumu: [www.tuik.gov.tr](http://www.tuik.gov.tr)
– Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası: [www.tcmb.gov.tr](http://www.tcmb.gov.tr)
Türkiye’nin Ekonomik Durumu Üzerine Açıklamalar
Türkiye’nin ekonomik potansiyeline dair inanç vurgusu yapılırken, çeşitli makroekonomik sorunların mevcut olduğu belirtildi. Ekonomik zorlukların büyük bir kısmının yönetilebilir hale getirildiği ifade edilirken, bazı sorunların çözümünün zaman alacağı vurgusu yapıldı. Ekonomi yönetimi, enflasyonun düşmesi ve bütçe açığının azalması gibi olumlu gelişmelere dikkat çekerek, cari açığın da sürdürülebilir bir seviyede olduğunu ortaya koydu. Yetersiz düzeyde rezerv ve risk priminin düşmesiyle birlikte, faiz oranlarının da inme eğiliminde olduğu ifade edildi. Yapılan açıklamada, en zor dönemin geride bırakıldığına ve işin zor kısmının büyük ölçüde tamamlandığına dair iyimser bir yaklaşım sergilendi.
Ekonomik verilerin gelecekteki seyrinin özellikle düşen faiz oranları ile birlikte nasıl gelişeceği merak konusu olmaya devam ediyor.
Detaylı ekonomik veriler için ilgili kaynaklardan bilgi alabilirsiniz:
- Parafinnet Emtia Fiyatları sayfası
- Parafinnet Döviz Fiyatları sayfası
- Parafinnet Borsa Fiyatları sayfası
- Parafinnet Kripto Fiyatları sayfası
