Deutsche Bank’tan Temkinli İyimserlik: Türkiye’de Enflasyon ve İç Talep Üzerine Analiz
Deutsche Bank, Türkiye’deki yetkililerin dezenflasyon konusunda hâlâ güvenli olduğunu, ancak enflasyon görünümü hakkında temkinli bir iyimserlik içinde bulunduklarını kaydetti.
Deutsche Bank Ekonomisti Yiğit Onay ve Stratejist Christian Wietoska, geçtiğimiz hafta Türkiye’de çeşitli kesimlerle yaptığı görüşmelerin ardından bir rapor hazırladı. Öte yandan, geçen hafta Bloomberg HT, birkaç yabancı bankanın temsilcilerinin Türkiye’ye temaslarda bulunmak üzere geldiğini bildirmişti.
Raporda, beklenenden daha güçlü seyreden iç talebin, Orta Vadeli Program’da yer alan tahminlerle kıyaslandığında enflasyondaki düşüş hızına dair endişeleri artırdığına dikkat çekildi.
Deutsche Bank’ın raporunda, maliye politikasının desteğinin yanı sıra gelirler politikasındaki ihtiyatlı yaklaşım, yapısal reformlarda kaydedilen ilerleme ve ekonomik programın yerel piyasa katılımcılarıyla etkili iletişim kurmasının enflasyonla mücadeledeki öneminin sürdüğü vurgulandı.
Raporun temel bulguları arasında, yapışkan iç talebin yavaşlamaya devam edeceği beklentisi yer alırken, ekonomide sert bir düşüş senaryosunun öne çıkmadığı da ifade edildi. Diğer bir saptama ise enflasyonun hala önemli bir endişe kaynağı olmaya devam ettiğini ve ekonomik programın hedeflerinin gerisinde kalınabileceği yönündeydi.
Deutsche Bank ekibi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) ihtiyatlı yaklaşımını sürdüreceği yönünde bir gözlemde bulundu. Ayrıca notta, Kasım ayında başlaması öngörülen faiz indirimlerinin, ortaya çıkan riskler nedeniyle erteleneceği beklentisi de dile getirildi. Deutsche Bank, ayrıca 2025 yılındaki enflasyon tahminini yüzde 23,2’den yüzde 25’e yükseltti.
Asgari Ücrete Özel Değerlendirme
Deutsche Bank’ın raporunda Türk Lirası’nın daha önceki dönemlerdeki seviyelerde olmamakla birlikte reel değerleme yaşamaya devam edeceği belirtildi. Banka, Türkiye’deki temasları sonrası mevcut programın en azından 2025 sonuna kadar sürdürüleceği izlenimini edindiğini aktardı.
Raporda ayrıca, enflasyon görünümü açısından kritik bir öneme sahip olan asgari ücret artışına özel bir bölüm ayrıldı. 2025 yılı için asgari ücrette genel artış beklentisinin yüzde 25-30 civarında olduğu ifade edilerek, yüzde 30’un üzerindeki herhangi bir artışın yavaşlayan ekonomik ortamda işletmeleri zor durumda bırakabileceği ve enflasyon beklentilerini olumsuz etkileyebileceği belirtildi. Raporun sonunda, bazı analistlerin asgari ücret dışındaki sektörlerde yapılacak artışların yüzde 30’un üzerinde olabileceğini, bazı ekonomistlerin ise azalan kar marjlarının bu tür artışları engelleyeceğini ifade ettikleri yer aldı. Çeşitli değerlendirmelere göre, birçok şirketin yıl başında yapmayı planladığı ilk ücret artışının ise yaklaşık yüzde 20 civarında olabileceği öngörüldü.