Türk mücevher sektörü, Antalya’da düzenlenen “Turkish Jewellery” etkinliğinde altın kaçakçılığı sorununu tartışıyor. Mücevher İhracatçıları Birliği üyeleri, altın ithalatının artmasıyla birlikte kaçak altın girişlerinin de arttığını belirtiyor.
Recep ERÇİN
Türk mücevher sektörü, Antalya’da gerçekleştirilen “Turkish Jewellery” etkinliğinde bir araya geldi. Toplantıda, Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayhan Güner ve MİB Yönetim Kurulu Üyeleri, altın kotası dolayısıyla yurt içinde yükselen fiyatlar nedeniyle yaşanan kaçakçılık sorununa dikkat çektiler.
İhracatçıların iddialarına göre, Türkiye’ye her ay 8 ton altın ithal ediliyorsa, bunun en az 3 katı miktarında kaçak altın ülkeye giriş yaptığı öne sürülüyor. İhracatçılar, “Boynuna gerdanlığı takıyor. Bulgaristan’dan gelip burada satıyor” diyerek, altın kotasının etkisiyle müşteri kaybettiklerini ifade ettiler.
Üretici batarken aracı kazanıyor
Kuyumcukent’teki atölyelerin neredeyse yarısının kapandığını vurgulayan MİB Başkan Yardımcısı Ayhan Güner, “Türkiye’de 1500-2000 atölye bulunmakta. Küçük atölyeler altına ulaşmakta zorluk çekiyor. Aracı kurumlar, altın farkından dolayı her ay 30 milyon dolar ek gelir elde ediyor” dedi.
Güner, bu durumun sürdüğü takdirde Kuyumcukent’in yarısının batacağına dikkat çekti. Büyük ölçekli işletmelerin ayakta kalabileceğini, fakat küçüklerin büyük bir risk altında olduğunu ifade etti.
İç pazarda altın fiyatlarının farkının müşteri üzerinde bir etki yaratmadığını belirten Güner, “Geçen gün önemli bir firma Meksika’ya gitti. Neden? Fiyat farkı yüzünden 68 kilo ihracat siparişini yapamadığı için özür dilemeye gitti. 6000 dolar karşılığında 1 kilo işçilik yapıyor. Ancak fiyat farkı 4000 dolar olarak karşımıza çıkıyor. Ürünü 10,000 dolara mı satacak? İtalyanlar ile olan ilişkilerimiz de tehlikede” ifadelerini kullandı.
Körfez müşterisi kaçtı
Kuyumcukent’in AVM bölümüne daha önce Arap toptancıların gelerek sipariş vermesi ile üretimin arttığını belirten Ayhan Güner, ancak altın farkı nedeniyle Körfez müşterisinin bölgeden kaçtığını ifade etti. “Altın farkından dolayı artık çalışamaz hale geldiler. Bu ülkeler Türkiye’yi terk etti. Atölyeler kapandı. Dubai’den gelen iş insanları, şimdi geri döndüler. 8-10 yıl önce bu pazar için sistem geliştirmiştik” dedi.
Güner, Özbekistan, Dubai ve Mısır’a yönelimlerin arttığını, birkaç yıl içerisinde bu durumun sektöre ciddi etkiler yaratacağını dile getirdi. “Kuyumcuda müşteri kaybolduğunda, geri dönüşü 4 yılı bulur. İstihdamda en az yüzde 40 düşüş yaşandı” dedi. Kendi ihracatının neredeyse sıfıra indiğini belirten Güner, başka bir MİB Yönetim Kurulu Üyesi de, sahip olduğu atölyede 150 kayıtlı çalışan bulunduğunu ifade etti.
Mücevher İhracatçıları Birliği toplantısı, Türk mücevher sektörünün mevcut sorunlarını ve geleceğini tartışmak üzere önemli bir platform oluşturdu. İhracatçılar, karşılaştıkları zorlukları aşmak için çözüm önerileri geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekerken, sektördeki volatilitenin kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı.
Resmi kaynak ve daha fazla bilgi için Mücevher İhracatçıları Birliği web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca, sektördeki güncel gelişmelere ilişkin bilgi almak için Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı sayfasını takip edebilirsiniz.
Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB), sektörde yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek mevcut durumun düzeltilmesi için Ankara’dan taleplerini iletti. İhracat zorlukları, artan bürokrasi ve kayıplar, sektörü büyük ölçüde etkiliyor.
İstihdamda Ciddi Kayıplar Söz Konusu
Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) Yönetim Kurulu Üyeleri, sektörde ciddi kayıpların yaşandığını dile getirerek, mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını vurgulandı. MİB üyeleri, “Mücevherde adeta kapalı kambiyo rejimine geçildiğini” belirttiler. Bu durumun sektördeki ihracat potansiyelini olumsuz etkilediğini ifade eden üyeler, “Yurt dışından müşteri geldiğinde, şirket olduğuna dair belgelerin alınması zorunlu hale geldi ve bu süreç hem zaman alıyor hem de maliyetleri artırıyor” dediler.
MİB üyeleri, MASAK’ın (Mali Suçları Araştırma Kurulu) uygulamalarına da değinerek, “Nüfus kağıdı vermeyen müşteri için şikayette bulunacaksınız, ancak ilk alışveriş için geçerli eşik 180 bin TL, önceki uygulama 75 bindi” dediler. Bu yeni düzenlemelerin uygulamaya konulmasının ardından, bildirimin zorunlu olması ve aşırı bürokratik engellerin sektörü adeta kilitlediğini vurguladılar. Üyeler ayrıca, “Dünyada böyle bir uygulama yok” diye eklediler.
Bürokrasi İhracatı Zora Sokuyor
MİB Başkan Yardımcısı Ayhan Güner, “Artık hiçbir şey talep etmiyoruz, sadece fabrika ayarlarına geri dönmek istiyoruz” dedi. Güner, Türkiye’nin üretimde dünya lideri konumuna sahip olduğunu hatırlatarak, “Sistemimizin yüzde 40’ı yurt dışına gidiyor. Ancak bu kadar geniş bir ihracat potansiyeli olan sektörde sadece bir isteğimizin kabul edilmesi durumu içler acısı” ifadelerini kullandı.
Güner, tekstilcilerin ihracat bedeli karşılığında altın getirebildiği, oysa kuyumcuların bu imkandan yararlanamadığını vurguladı. “Özbekistan bizden ithalatı kapatmış durumda. Birçok firma oraya taşındı. Teşvikle üretim çekerken biz bu sektöre ihtiyacımız yok diyoruz” diye konuştu.
Uluslararası Fuarlarda Katılım Düşüyor
Antalya’daki fuara, kota uygulamaları sebebiyle katılımcı sayısında önemli düşüşler yaşandığı bildirilirken, Güner “500’den fazla katılımcı firmamız ve bine yakın katılımcımız var. Ancak yaşanan zorluklar nedeniyle özellikle Güney Amerikalılar’ın katılımı önceki yıllara göre azaldı” şeklinde bilgi verdi. Ancak diğer bölgelere özellikle Ortadoğu, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri’nden gelen katılımcılarda oldukça yoğun bir ilgi olduğu kaydedildi. Bir ihracatçı, ABD’deki fuardan çekilmek zorunda kaldıklarını ifade ederek, “Aldığım siparişlerden zarar yazdım” dedi.
Sektör Başkanı Geri İstendi
Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) Yönetim Kurulu Üyeleri, Ankara’dan başkanları Burak Yakın’ın geri çağrılması için talepte bulundular. Fuarda yaptıkları açıklamada, “Bizim Ankara’dan sektör olarak hiçbir talebimiz yok, sadece Başkanımız Burak Yakın’ı istiyoruz” dediler. Üyeler, Burak Yakın’ın 2021 yılında hesabına para gönderildiğini ve bunun karşılığında altın talep edildiğini ifade ettiler. Bu durumun sektörde bir takım sorunlara yol açtığını belirten MİB üyeleri, çözüm sürecinin bir an önce başlaması gerektiğine dikkat çektiler.
Sonuç olarak mücevher sektörü, devam eden zorluklar ve çözüm bekleyen sorunlarla karşı karşıya. MİB, gerektiğinde bürokrasinin kaldırılmasını, sektörün yeniden canlanmasını ve uluslararası rekabet gücünün artırılmasını talep ediyor.
Resmi kurumlardan daha fazla bilgi almak için:
Bir iş adamı, MASAK denetiminde olan şirketinde toplam 8,2 milyon TL tutarında suçlamalarla karşı karşıya kalırken, şirketin patronunun tutuklandığı bildirildi. Avukatları itiraz etti.
MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) denetiminde bulunan bir şirketin sahibinin, dolandırıcılık ve sahtecilik suçlamasıyla tutuklandığı bildirildi. Şirketin patronu, 8,2 milyon TL değerinde malzeme teslim aldığını iddia ederken, teslimatın yapıldığına dair imza ve teslim fişinin mevcut olmasına rağmen, malzemeleri hala teslim almadığını ifade etti.
Öne çıkan iddialar arasında, patronun büyük miktarda altın satışı gerçekleştirmesi de yer alıyor. Bu durumun, şikayete dayanak teşkil ettiğini belirten hukuk kaynakları, suçlamaların tutuklama gerektirecek bir boyutta olmadığını düşündüklerini kaydettiler.
**MİB (Maden İşleri Birliği) Başkanı Burak Yakın**, geçtiğimiz hafta düzenlenen bir operasyonda önce gözaltına alındı, daha sonra ise tutuklandı. Yakın’ın avukatı, hukuki süreçle ilgili olarak karara itiraz ettiklerini açıkladı.
Yine de tutuklanan iş adamının ifadesinin alınması ve suçlamaların derinlemesine incelenmesi için önümüzdeki günlerde detaylı bir soruşturma süreci bekleniyor.
Son günlerdeki bu tür vakalar, özellikle altın ve değerli maden piyasasında yaşanan hareketliliğin yanı sıra, yasal denetimlerin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Uzmanlar, MASAK gibi kurumların titiz incelemeleriyle, piyasadaki olumsuzlukların zamanında tespit edilip önlenebileceği görüşünde birleşiyorlar.
Bu süreçte, tüm tarafların hukuk çerçevesinde süreci takip etmeleri gerektiği vurgulanıyor. Yapılan işlerin yasal ve etik boyutları dikkate alınarak, kamuoyuna açıklamalar yapmanın da son derece önemli olduğu ifade ediliyor.
Patronun, iş yaptığı firmalardan hizmet alıp almadığı ve bu işlemlerin yasal çerçevelerde yapılıp yapılmadığı ise takibe alınacak bir diğer önemli mesele. Önümüzdeki günlerde bu durumla ilgili daha fazla ayrıntı kamuoyuyla paylaşılacak.
Son olarak, tüm detayların ve sürecin nasıl gelişeceğinin takipçisi olacak olan kişi ve kurumlar, gelişmeler ışığında bilgilendirme yapmayı sürdürecekler. Ekonomik istikrarın sağlanması adına bu tür aksaklıkların hızla çözüme kavuşturulması elzem bir durum olarak öne çıkıyor.
Gelişmeleri ve resmi açıklamaları yakından takip etmek isteyenler için ilgili web siteleri aşağıda listelenmiştir:
– [Parafinnet Emtia Fiyatları](https://parafinnet.com/emtia-fiyatlari/)
– [Parafinnet Döviz Fiyatları](https://parafinnet.com/canli-doviz/)
– [Parafinnet Borsa Fiyatları](https://parafinnet.com/canli-borsa/)
– [Parafinnet Kripto Paralar](https://parafinnet.com/kripto-paralar/)