Kur Korumalı Mevduatlarda Düşüş İvmesi Devam Ediyor
Türkiye’de ekonomi politikalarının son dönemdeki önemli unsurlarından biri olan kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarında azalma eğilimi devam ediyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 11 Ekim haftasında yayımladığı verilere göre, kur korumalı mevduatların toplam büyüklüğü 20 milyar TL azalarak 1,47 trilyon TL seviyesine geriledi. Bu düşüş, önceki haftalarda da devam eden bir trendin parçası olarak dikkat çekiyor. Son üç haftalık süreçte yaşanan bu azalma, yatırımcıların kur korumalı mevduatlardan çıkışının sürdüğünü gösteriyor.
Kur Korumalı Mevduatın (KKM) Önemi ve İşleyişi
Kur korumalı mevduat sistemi, 2021 yılında döviz kurundaki dalgalanmaları dengelemek ve TL’ye olan güveni artırmak amacıyla devreye alınmıştı. Sistem, Türk lirası cinsinden açılan mevduat hesaplarının getirisini döviz kuruna endeksleyerek hem kur farkından koruma hem de faiz getirisi sunuyordu. Böylece, dövize olan talebin kontrol altına alınması ve döviz kuru üzerindeki baskının azaltılması hedeflenmişti. Özellikle dolar/TL kurunun hızla yükseldiği dönemlerde, KKM hesapları yatırımcılar açısından cazip hale geldi.
Son Dönemde KKM Hesaplarındaki Azalmanın Nedenleri
KKM hesaplarının 11 Ekim haftasında 20 milyar TL azalması, bir süredir devam eden çıkışların sürdüğünü gösteriyor. Bu düşüşün birkaç olası nedeni bulunmaktadır:
- Faiz Artışları ve TL Varlıklara Dönüş:
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) son aylarda faiz oranlarını artırarak enflasyonla mücadele etmeye odaklandı. Politika faizindeki artışlar, TL mevduat hesaplarının getirisini artırarak yatırımcıların KKM yerine klasik TL mevduatlara yönelmesine yol açtı. Yüksek faiz getirisi sunan TL varlıklar, döviz kuruna bağlı riskleri taşımadığı için daha güvenli bir alternatif olarak öne çıkıyor. - Kur Baskısının Azalması:
Dolar/TL kurunda son dönemde yaşanan göreli istikrar, yatırımcıların KKM hesaplarına olan ilgisini azalttı. Döviz kuru üzerindeki oynaklık azaldığında, KKM’nin sağladığı kur korumasına olan ihtiyaç da azalıyor. Özellikle Merkez Bankası’nın rezervlerini artırmaya yönelik adımlarının etkisiyle döviz kuru baskısı azalmış durumda. - Vergisel Düzenlemeler ve Beklentiler:
Bazı yatırımcılar için kur korumalı mevduat hesaplarının vergisel avantajları önemli bir tercih sebebiydi. Ancak ilerleyen dönemde KKM hesaplarına yönelik teşviklerin ve avantajların azaltılabileceği yönündeki beklentiler, yatırımcıları alternatif yatırım araçlarına yöneltmiş olabilir. Ayrıca, dövize bağlı yatırım yapmanın getirdiği uzun vadeli belirsizlikler de yatırımcıların KKM’den çıkışına yol açabilir.
Yatırımcı Davranışlarındaki Değişim
Son haftalarda KKM hesaplarındaki düşüş, Türkiye’deki yatırımcı davranışlarında bir dönüşüm yaşandığını gösteriyor. Yatırımcılar artık yüksek faiz getirisi sunan TL varlıklara yönelirken, kur riskinden korunma ihtiyacının azaldığı dikkat çekiyor. Mevduat tercihlerindeki bu değişim, TL’ye olan güvenin artmaya başladığına dair bir sinyal olarak yorumlanabilir. Ancak, döviz kurundaki dalgalanmaların yeniden artması durumunda yatırımcıların tekrar KKM hesaplarına yönelme ihtimali de göz ardı edilemez.
KKM’nin Ekonomiye Etkileri
Kur korumalı mevduat sistemi, uygulamaya konulduğu dönemde dövize olan talebi azaltarak kısa vadede döviz kurlarındaki yükselişi frenlemeyi başardı. Ancak KKM’nin kamu maliyesine ve Merkez Bankası rezervlerine getirdiği mali yük tartışmalara neden oldu. Döviz kuru dalgalandığında, KKM hesapları için devlet tarafından ödenen kur farkı desteği bütçe üzerinde ek bir yük oluşturdu. KKM hesaplarının azalması, bu maliyetlerin düşmesine ve kamu maliyesinin rahatlamasına katkı sağlayabilir.
11 Ekim Haftasında Ekonomik Görünüm
11 Ekim haftasında yaşanan 20 milyar TL’lik düşüşle birlikte KKM hesaplarının toplam büyüklüğü 1,47 trilyon TL’ye geriledi. Bu durum, yatırımcıların KKM yerine alternatif yatırım araçlarına yönelmeye devam ettiğini gösteriyor. Aynı zamanda TL’ye olan güvenin artması ve döviz kurundaki istikrar, bu trendi destekleyen unsurlar arasında yer alıyor.
Önceki iki haftada da benzer bir düşüşün yaşanmış olması, KKM hesaplarındaki azalmanın kısa vadeli bir durum olmadığını ortaya koyuyor. Yatırımcılar, yüksek faiz ortamında TL varlıklarına yönelmeyi tercih ederken, dövize olan talep ise sınırlı kalmış görünüyor.
Geleceğe Yönelik Beklentiler
Kur korumalı mevduat hesaplarındaki azalma, Türkiye ekonomisi için önemli bir dönüşüm sinyali veriyor. Ekonomideki normalleşme süreci ve enflasyonla mücadelede atılan adımlar, TL’nin cazibesini artırmaya devam ederse KKM hesaplarındaki düşüş sürecek gibi görünüyor. Merkez Bankası’nın önümüzdeki dönemde faiz artırımlarına devam etmesi durumunda, yatırımcıların TL mevduat hesaplarına olan ilgisi daha da artabilir.
Ancak, döviz kuru üzerindeki baskıların yeniden artması halinde KKM hesaplarına dönüş ihtimali de bulunuyor. Özellikle küresel ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik risklerin arttığı bir ortamda, yatırımcıların dövize olan talebi tekrar canlanabilir. Bu nedenle, KKM hesaplarındaki trendin devam edip etmeyeceği büyük ölçüde ekonomi politikalarının ve küresel piyasalardaki gelişmelerin seyrine bağlı olacak.
11 Ekim haftasında kur korumalı mevduatlarda yaşanan 20 milyar TL’lik düşüş, Türkiye’de yatırımcı davranışlarının değişmekte olduğunu gösteriyor. TL’nin cazibesini artıran faiz artışları ve döviz kurunda yaşanan göreli istikrar, yatırımcıların KKM hesaplarından çıkarak TL mevduatlarına yönelmesine yol açtı.
Kur korumalı mevduat sisteminin azalması, kamu maliyesi üzerindeki yükün hafiflemesine katkı sağlarken, ekonomide normalleşme sürecine işaret ediyor. Ancak, döviz kuru ve küresel ekonomik belirsizliklerin seyrine bağlı olarak KKM hesaplarına yeniden dönüş ihtimali de göz ardı edilmemelidir.