ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi, Fed tarafından yapılan ilk faiz indiriminin ardından yaklaşık 100 baz puan yükselerek, bankanın bu yıl toplamda gerçekleştirdiği 100 baz puanlık indirimle çelişen bir durum sergiliyor. Bu durumun, Fed’in enflasyonla mücadele konusundaki başarısızlık kaygılarından kaynaklanabileceği ifade ediliyor.
Gevşeme sürecinin uzamasına yönelik sinyaller neticesinde yukarı yönlü bir seyir izleyen ABD 10 yıllık tahvil faizi, yüzde 4,64 ile mayıs ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaştıktan sonra, yüzde 4,58 seviyesinde dengelendi.
Döviz ve Emtia Piyasaları
Dolar endeksi, kapanışta yüzde 0,1 düşerek 108,1 seviyesinde günü tamamladı ve yeni işlem gününde yatay bir seyir izliyor.
Alanın ons fiyatı ise dün yüzde 0,7 artış göstererek 2.634 dolara ulaşırken, prensipte yeni işlem gününde önceki kapanışa yakın bir şekilde 2.633 dolardan işlem görmekte. Bununla birlikte, Brent petrolün varil fiyatı, dün yüzde 0,5 değer kaybederek 72,7 dolara düşerken, şu anda %0,1 artışla 72,8 dolara yükselmiş bulunuyor.
New York borsasında yaşanan bu gelişmeler doğrultusunda, Nasdaq endeksi yüzde 0,05 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,04 değer kaybederken, Dow Jones endeksi yüzde 0,07 değer kazandı. ABD’deki endeks vadeli kontratlar ise yeni güne negatif bir seyirle başladı.
Dolar/Yen Paritesi Üzerindeki Etkiler
Bugün Asya borsalarında, Güney Kore hariç olmak üzere, pozitif bir seyir gözlemlenirken, Japonya’nın para biriminin durumu yetkililerin dikkatinde. Maliye Bakanı Katsunobu Kato’nun “Japon hükümeti aşırı hareketlere karşı uygun önlemleri alacaktır” açıklaması sonrası, dolar/yen paritesi 157,7 ile temmuz ayından bu yana en yüksek seviyelere yaklaşmış durumda.
Tokyo Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), yıllık olarak yüzde 3 artış göstererek tahminleri aşmayı başardı. Japonya’nın en büyük şehrinin bu ölçümleri, makroekonomik verilerin öncü bilgilerini sağladığı için analistler tarafından dikkatle izlenmektedir.
Dünya Bankası, Çin ekonomisinin büyüme tahminlerini bu yıl ve gelecek yıl için yukarı yönlü revize etti. Yapılan açıklamada, Çin’in 2024’te yüzde 4,9 ve 2025’te yüzde 4,5 oranında büyüme göstermesinin beklendiği belirtildi. Aynı zamanda, Güney Kore‘de ise süregelen politik belirsizlikler nedeniyle risk algısının hala yüksek olduğu gözlemlenmekte.
Kapanışa yaklaşırken, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,6, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,4 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,2 yükselmiş bulunmaktadır.
Güney Kore’de Kospi Endeksi yüzde 1 oranında düşüş gösterdi, bu durum küresel piyasalardaki dalgalanmaları yansıtıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise, iki yıllık bir aradan sonra politika faizini 250 baz puan indirerek %47,50 seviyesine çekti. Dolar/TL, dün %0,2 artışla 35,1594’ten kapanırken, bugün %0,3 artışla 35,2730 seviyelerine yükseldi. Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksinin kritik destek ve direnç seviyeleri üzerinde değerlendirmeler yapıldı.
TCMB Faiz Açıklamaları
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Para Politikası Kurulu, yeni bir faiz indirimi gerçekleştirdi. Yaklaşık iki yıllık bir aranın ardından, dün bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 250 baz puan indirerek %47,50’ye düşürdü. Bu önemli gelişme, piyasalarda dolaylı etkilere yol açmaktadır. Merkez Bankası’nın duyurusunda, gecelik borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına göre -/+ 150 baz puanlık marj ile belirleneceği bildirildi. TCMB, enflasyonun ana eğiliminin kasım ayında yataya yakın seyrettiğini belirtti ve reeskont kredilerindeki toplam faiz maliyetinin %29,93 olarak uygulanmasına karar verdi. Gelecek yılın ilk para politikası kararının ise 23 Ocak 2025 tarihinde açıklanacağı ifade edildi.
Döviz ve Borsa Görünümü
Döviz kurlarındaki hareketlilik de dikkat çekmektedir. Dolar/TL, dün 35,1594 seviyesinden kapanarak %0,2 yükseldi. Bugün bankalararası piyasanın açılışında, Dolar/TL %0,3 artış göstererek 35,2730 seviyesine ulaştı. Analistler, BIST 100 endeksinde teknik olarak 10.000 ve 10.200 puanın direnç seviyeleri olduğunu, 9.900 ve 9.700 seviyelerinin ise destek konumunda bulunduğunu ifade ettiler.
Piyasa Analizleri ve Gelecek Beklentileri
Küresel piyasalardaki belirsizlikler ve yerel ekonomik gelişmeler, yatırımcılar tarafından dikkatle izlenmektedir. TCMB’nin faiz indirim kararı, bazı analistler tarafından enflasyonla mücadelede yeni bir strateji olarak değerlendirilirken, bazıları da bunun Türkiye’nin ekonomik büyümesine katkı sağlayacağına inanıyor. Ancak, bu süreçte piyasalardaki dalgalanmalara karşı dikkatli olunması gerektiği vurgulanıyor.
Dünya Piyasalarında Dikkat Çeken Gelişmeler arasında, Güney Kore Kospi endeksinin %1 oranında düşmesi ile birlikte Türkiye’nin ekonomik durumu birbirine yakın bir ivme göstermektedir. Yatırımcıların piyasaları değerlendirmeleri, hem yerel hem de uluslararası ekonomik verilerle şekillenmektedir. Bu bağlamda, bir yatırım stratejisi oluşturmak için Döviz, hisse senedi ve emtia piyasalarını takip etmenin önemi artmaktadır.
Sonuç
Tüm bu gelişmeler, yatırımcılar için yön belirleyici olmaya devam etmektedir. Piyasalardaki hareketlilik ve Merkez Bankası’nın faizdeki değişiklikleri, yatırım stratejilerini etkileyen ana faktörler arasında yer alıyor. Yatırımcıların, değişen koşullara adapte olarak, hem kısa hem de uzun vadeli stratejiler geliştirmesi gerekmektedir.
Resmi kurumsal veriler ve piyasa bilgileri için gerekli kaynaklar: