OECD’nin yayımladığı rapora göre, 2022 öncesindeki düşük faiz ortamının yerini 2024 yılında yüksek faiz dönemine bırakması bekleniyor. Merkez bankalarının faiz oranlarını düşürmeye başlamasına rağmen, birçok ülkede tahvil getirilerinin yükselmesi ve borçluluk oranlarının artması dikkat çekiyor.
Bu durum, borç miktarındaki artışın yatırım ihtiyaçları ile örtüşmesi ve gelecekteki borçlanma kapasitesini kısıtlama riski taşıması açısından endişe verici. Kurumsal ve gelişen piyasa ihraççılarının piyasa erişiminde zorluk yaşamaları, fon akışlarını olumsuz etkiliyor.
Artan jeopolitik ve makroekonomik belirsizliklerin de etkisiyle, borç piyasalarının sürdürülebilir büyümeyi finanse etme konusundaki zorlukların aşılması gerektiği vurgulanıyor.
Devlet ve Şirket Tahvil Borçları 2024’te 100 Trilyon Doları Aştı
Rapora göre, 2024’te hükümetler ve şirketler, toplamda 25 trilyon dolar borçlandı. Bu miktar, 2007 yılındaki borçlanma seviyesinin neredeyse üç katına tekabül ediyor. Hem 2008 mali krizi hem de Kovid-19 salgını süreçlerinde alınan büyük mali desteklerin etkisiyle borçlanmalar arttı.
Bu kapsamda, 2024 yılında devlet ve şirket tahvil borçlarının küresel düzeyde 100 trilyon doları aştığı belirtiliyor. OECD ülkelerinde 2023’te 14 trilyon dolar olan devlet tahvil ihraçları, 2024’te 16 trilyon dolara ulaşması ve 2025’te 17 trilyon dolara yükselebileceği öngörülmektedir.
Gelişmekte olan ülkelerde ise tahvil ihracı, 2007’de bir trilyon dolar seviyesinden 2024 yılına kadar üç trilyon dolara yükseldi. Bu ülkelerdeki mevcut borç düzeyi de 2007’deki 4 trilyon dolardan, 2024’te 12 trilyon dolara çıkması bekleniyor.Oysa ki, merkez bankaları, geçen yıl niceliksel sıkılaştırma yoluyla borç piyasalarından çekilmeye devam etti. OECD ülkelerinde, yurt içi devlet tahvillerinin merkez bankası varlıkları 2021’de ödenmemiş borcun yüzde 29’una tekabül ederken, bu oranın 2024’te yüzde 19’a gerilemesi bekleniyor.
OECD, jeopolitik ve makroekonomik belirsizliklerin yanı sıra borçlamaların artışına yönelik önemli uyarılarda bulunmaya devam ediyor.
Resmi Kurumlar:
Kurumsal piyasalarda yaşanan gerilimler ve ticari belirsizliklerin, uluslararası portföy akışlarına olumsuz etkileri olabileceği bildirildi. Devlet tahvili piyasalarında ise likidite artarken, oynaklığın yüksek seviyelerde seyrettiği ifade ediliyor.
Uluslararası piyasalarda, artan gerilimler ve ticari belirsizlikler yatırımcıların riskten kaçınma eğilimlerini değiştirebilir. Bu durumun, bazı uluslararası portföy akışlarını olumsuz etkilemesi bekleniyor. Ekonomik dalgalanmaların, ihraççı ve yatırımcı seviyelerindeki yüksek konsantrasyon nedeniyle daha belirgin hale gelebileceği vurgulanıyor.
öte yandan, devlet tahvili piyasasında likiditenin iyileştiği belirtilirken, piyasalardaki oynaklığın salgın öncesi seviyelerin üzerinde seyrettiği gözlemleniyor. Piyasa yapıcılarının likiditeyi desteklemeye çalışmasına rağmen, özellikle yüksek stres dönemlerinde limite depolama kapasitesinin sorunlar yaratabileceği ifade ediliyor.
Daha fazla bilgi için ilgili resmi kurumların web sitelerine ulaşabilirsiniz:
– [Parafinnet Emtia Fiyatları](https://parafinnet.com/emtia-fiyatlari/)
– [Parafinnet Döviz Fiyatları](https://parafinnet.com/canli-doviz/)
– [Parafinnet Borsa Fiyatları](https://parafinnet.com/canli-borsa/)
– [Parafinnet Kripto Fiyatları](https://parafinnet.com/kripto-paralar/)