tr usd
USD
0.08%
Amerikan Doları
38,01 TRY
tr euro
EURO
0.77%
Euro
41,78 TRY
tr chf
CHF
0.98%
İsviçre Frangı
44,57 TRY
tr jpy
JPY
0.01%
Japon Yeni
0,00 TRY
tr rub
RUB
-0.35%
Rus Rublesi
0,45 TRY
tr cny
CNY
0.19%
Çin Yuanı
5,22 TRY
  1. Haberler
  2. Piyasalar
  3. Trump’ın yarattığı riskler hangi piyasaları etkiliyor?

Trump’ın yarattığı riskler hangi piyasaları etkiliyor?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Küresel piyasalarda Trump politikalarının etkileri, ticaret savaşlarının tetikleyicisi olarak dikkat çekiyor. Özellikle Çin, Avrupa ve Asya piyasalarında dalgalanmalara neden oluyor. Analistler, bu durumun piyasalara ve ekonomilere olası etkilerini değerlendiriyor.

Küresel piyasalarda son dönemde, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikalarının etkisi büyük bir tartışma konusu haline gelmektedir. Trump, Çin, Kanada ve Meksika gibi ülkeleri hedef alarak tarife uygulayacağı yönünde açıklamalarda bulundu. Bu durum, küresel düzeyde ticaret ilişkilerine büyük bir etki yaratmaya devam ediyor.

Çin’de Ticaret Savaşlarının Etkileri

Goldman Sachs tarafından yapılan değerlendirmelerde, Çin’in Trump’ın yeni ticaret savaşlarının birincil hedefi olabileceği ifade ediliyor. Yatırımcıların, bu gelişmelere göre pozisyonlarını ayarlamaya başladığı ve Çin borsası ile merkez bankasının, düşen yuan ile hisse senetlerini korumak için önlemler almak zorunda kaldığı bildirilmektedir.

Çin’in sıkı kontrol altında tuttuğu para birimi, doların 7,3 yuan seviyesinin üzerine çıkmasıyla 16 ayın en zayıf seviyesine ulaşmış durumda. Barclays analistleri, yuanın 2025 sonuna kadar dolar karşısında 7,5 seviyesine düşeceğini ve gümrük vergisi uygulandığı bir senaryoda bu rakamın 8,4 olabileceğini öngörüyor.

Tarife uygulamaları sebebiyle zayıf ekonominin, Çin devlet tahvili getirilerinin düşmesine neden olduğu ifade ediliyor. ABD Hazine tahvilleriyle aradaki farkın açılması, piyasada olumsuz bir etki yaratıyor. Analistler, Çin’in ihracatçılarının gümrük vergilerinin etkilerini dengelemek için yuanın zayıflamasına izin vermesini bekliyor. Ancak bu sürecin kademeli olarak gerçekleşeceği öngörülmekte, zira ani bir düşüş, sermaye çıkışlarının riskini artırabilir ve mevcut piyasa güvenini zedeleyebilir.

Vietnam ve Malezya gibi diğer büyük Asya ihracatçılarına yatırım yapanların da böyle bir durumdan etkilenmekten endişe duyduğu bildirilmektedir.

Euro Bölgesi ve Tarife Belirsizlikleri

Euro değer kaybı yaşamaya devam ediyor. ABD seçimlerinden sonra euro, %5’in üzerinde bir düşüş kaydetti ve büyük para birimleri arasında en fazla kaybı yaşadı. Euro/dolar paritesi 1,02 seviyesine kadar geriledi. Ekonomik koşulların belirsizliği, piyasalarda endişelere yol açarken, JPMorgan ve Rabobank bu yıl euro/dolar paritesinin 1 seviyesine düşebileceğini tahmin ediyor.

ABD, 1,7 trilyon dolarlık bir mal ve hizmet ticareti ile Avrupa Birliği’nin en önemli ticaret ortağı konumunda bulunuyor. Piyasalarda, Avrupa Merkez Bankası’nın durgun ekonomiyi desteklemek amacıyla 100 baz puanlık faiz indirimi yapması bekleniyor. Bununla birlikte, ABD’deki tarifelerin enflasyonu arttırabileceği düşüncesiyle yatırımcılar, Fed’in yalnızca 40 baz puanlık bir faiz indirimi yapabileceğini öngörmekte ve bu durum doların euroya olan cazibesini artırmaktadır.

Çin ekonomisindeki zayıflamanın da Avrupa’yı etkileyebileceği düşünülmektedir. ING Kur Stratejisti Francesco Pesole, Çin ve Avrupa’nın aynı anda etkilenmesi durumunda piyasalarda ilave sıkıntıların ortaya çıkabileceğine dikkat çekmektedir.

Sonuç olarak, Trump’ın politikaları, küresel ticaret ilişkileri üzerinde önemli bir baskı oluştururken, piyasalardaki belirsizlikler ve değerlendirmeler devam ediyor. Analistler ve yatırımcılar, bu gelişmelere karşı dikkatli ve tedbirli bir yaklaşım sergiliyorlar.

Resmi Kurumlar:
Goldman Sachs
JPMorgan
Rabobank
ING Bank

Otomotiv sektöründeki gümrük tarifeleri ve Kanada ile Meksika’daki ekonomik belirsizlikler, Euro bölgesi ekonomik zayıflığıyla birleşerek finansal piyasalarda dalgalanmalara yol açıyor. Yatırımcılar, Nisan 2024’ten bu yana sürdürülen belirsizlikler karşısında dikkatli davranıyor.

Otomotiv Sektörü

Otomotiv sektörü, Avrupa’da gümrük tarifelerine karşı hassas bir konumda bulunduklarını gösteriyor. Washington Post’un haberine göre, Trump’ın yardımcıları yalnızca kritik ithalatlar için gümrük vergileri araştırmasına yönelik açıklamalarının ardından, bazı otomobil markalarının hisseleri kısa bir süre için %5 oranında bir artış göstermişti. Ancak, Trump’ın bu haberi yalanlaması sonrasında hisselerde hızlı bir geri çekilme yaşandı.

Bu dalgalanmalar, yatırımcıların Nisan 2024’ten bu yana değerinin dörtte birini kaybettiği ve sektördeki göreceli değerlemelerin düştüğü bir dönemde, otomotiv şirketlerine karşı duyduğu hassasiyeti daha da belirgin hale getiriyor. Barclays’ın Avrupa hisse senedi stratejisi başkanı Emmanuel Cau, otomotiv sektörünün yanı sıra temel ihtiyaç maddeleri, lüks ürünler ve endüstriyel ürünler gibi sektörlerin de ek vergi tehditlerine maruz kaldığını belirtiyor.

Barclays’ın oluşturduğu gümrük vergilerinden en fazla etkilenen Avrupa hisseleri, son 6 ayda ana piyasanın yaklaşık %20 – %25 kadar altında performans göstermiştir. Euro bölgesindeki ekonomik zayıflığın, Avrupa borsa performansını olumsuz etkilemesi bekleniyor; bu bağlamda, STOXX 600 endeksi 2024’te %6 oranında bir artış gösterirken, S&P 500 endeksinin %23 oranında değer kazandığı dikkat çekiyor.

Kanada’daki Gerginlik

Kanada doları, Trump’ın Kasım ayındaki gümrük vergisi tehdidinin ardından önemli bir değer kaybı yaşadı. Bu tehdit, Kanada ve Meksika’ya yönelik %25 oranında bir gümrük vergisi uygulama ihtimaline dayanıyordu ve dolayısıyla doları dört yılın en düşük seviyelerine geriletti. Goldman analistleri, piyasaların bu tür bir gümrük vergisi olasılığını sadece %5 olarak değerlendirdiğini ifade ediyor. Bununla birlikte, ticaret müzakerelerinin uzaması, olası bir gümrük vergisinin gündemde kalmasına neden oluyor.

ING Ekonomisti Pesole, tam ölçekli bir ticaret savaşının yürürlüğe girmesi durumunda, Kanada dolarının ABD doları karşısında 1,50 seviyesine kadar gerileyebileceğini öngörüyor. Bu, mevcut değerine göre yaklaşık %5’lik bir düşüşü beraberinde getirebilir. Ayrıca, Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun olası istifası, durumu daha da zorlaştırıyor.

Meksika Pesosu

Meksika pesosu, Trump’ın 2016’daki başkanlık seçimlerinden sonra 2024 yılı itibarıyla dolara karşı %16 değer kaybetmiş durumda. Bu, hem dolar hem de peso için olumlu bir pek çok haberin önceden fiyatlandırılmış olmasından kaynaklanıyor. Pesonun 2024 yılı içindeki değer kaybı. %18,6 oranında gerçekleşerek, 2008 yılından bu yana en zayıf yıllık performans olarak kayıtlara geçti. Yatırımcılar açısından bu durum, Meksika ekonomisinin belirsizliğinin sürdüğünün bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Topluca bakıldığında, otomotiv sektörüne yönelik artan gümrük tarifeleri, Kanada ve Meksika’daki ekonomik gerginlikler, yatırımcılar açısından uzun vadede olumsuz etkilere yol açabileceği öngörülüyor. Avrupa hisselerindeki gerileme ve alt sektörlere yönelik kaygılar, piyasalarda dalgalanmalara yol açmakta ve yatırımcıların alım-satım kararlarını etkilemektedir.

Resmi Kurumlar:

Meksika ekonomisi, Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen tarife tehditleri ve tartışmalı yargı reformlarıyla sarsıldığı bir döneme girdi. Bu durum, Meksika’nın para birimi olan pesonun değer kaybetmesine neden oldu.

Meksika’nın ihracatının önemli bir kısmı, günlük ticaret hayatında kritik bir rol oynayan Amerika Birleşik Devletleri’ne yönelmiştir. Son günlerde, ABD’den gelen tarife tehdidi ve yargı reformu tartışmaları, Meksika’da ekonomik belirsizlik yaratmış ve bunun sonucunda ülkenin para birimi olan peso üzerinde olumsuz etkilere yol açmıştır. Bu durum, Meksika ekonomisinin yapısal sorunları ile birlikte dış faktörlerin de etkisini gözler önüne sermektedir.

Pazartesi günü açıklanan gümrük vergisi haberi, ABD Başkanlığı için yarışan Donald Trump tarafından yalanlansa da, hemen ardından pesonun değerinde önemli bir artış gözlemlenmiştir. Peso, yaklaşık yüzde 2 oranında bir yükseliş kaydettiği bildirilmektedir. Ancak bu kazanımlar kısa süre içerisinde düşüşe geçerek piyasalardaki belirsizliği pekiştirmiştir.

Uzmanlar, ortaya çıkan bu durumun, ABD’nin güney sınırındaki ticaretin özellikle siyasi süreçler sebebiyle bir hedef olmasının devam ettiğini vurgulamaktadır. ABD’nin ihracatçıları ve ithalatçıları için olan bu belirsizlik, Meksika’nın döviz piyasasında dalgalanmalara yol açarken, yatırımcıların risk iştahını da olumsuz yönde etkileyebilir.

Bununla birlikte, Meksika hükümeti, tarife tehditleri ve yargı reformu ile alakalı olarak daha fazla bilgi sunmayı ve piyasaların istikrarını sağlamak için adımlar atmayı taahhüt etmiştir. Yetkililer, bu konuda yaptıkları açıklamalarda, piyasanın ve ekonominin sağlığı için gerekli önlemleri alacaklarını belirtmişlerdir.

Peso üzerindeki bu dalgalanmalar, yalnızca Meksika için değil, bölgedeki diğer ekonomiler için de önemli sonuçlar doğurabilir. Meksika’nın ticaret ilişkileri, pek çok ülkenin ekonomik durumu ile doğrudan bağlantılıdır. Dolayısıyla Meksika’daki ekonomik gelişmeler, Latin Amerika’nın genel ekonomik durumunu da etkileyebilecek potansiyel taşımaktadır.

Aynı zamanda, Meksika’nın iç politikasında yaşanan belirsizlikler, özellikle yargı reformu tartışmaları nedeniyle uluslararası yatırımcıların güvenini sarsmaktadır. Yargı reformu metinlerinin içeriği, yatırımcıların Meksika’daki ekonomik ve ticari faaliyetlerine olan bakış açılarını değiştirmekte ve çeşitli riskleri beraberinde getirmektedir. Yatırımcılar, bu durumun piyasa üzerindeki etkilerini dikkatle izlemekte ve kararlarını ona göre şekillendirmektedir.

Bütün bu gelişmeler ışığında, Meksika ekonomisi, dış ticaret ilişkilerine büyük önem vermek zorundadır. Özellikle, ABD ile olan ticari ilişkiler, ülkenin ekonomik istikrarı açısından kritik bir faktör olarak öne çıkmaktadır. İki ülke arasındaki olumlu ticari ilişkilerin sürdürülmesi, Meksika’nın ekonomik büyümesine önemli katkılar sağlayabilir. Bunun yanı sıra, mexikalı pazarı ve yatırımcılar, bölgedeki ekonomik durumun ışığında gerekli stratejileri geliştirmek durumundadır.

Sonuç olarak, Meksika ekonomisi, iç ve dış faktörlerin birleşimiyle zorlu bir dönemden geçiyor. Ekonomik istikrarı sağlamak ve uluslararası yatırımları çekmek için daha aktif adımlar atılması gerekiyor.

Bu süreçte, [Parafinnet](https://parafinnet.com/emtia-fiyatlari/) üzerinden emtia fiyatlarını takip edebilir, [Döviz Fiyatları](https://parafinnet.com/canli-doviz/) sayfasını ziyaret ederek güncel döviz kurlarını inceleyebilirsiniz. Ayrıca [Borsa Fiyatları](https://parafinnet.com/canli-borsa/) ve [Kripto Fiyatları](https://parafinnet.com/kripto-paralar/) hakkında da bilgi almak mümkündür.

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Parafinnet.com web sitesinde yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeler kesinlikle yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorumlar, Parafinnet.com yazarlarının kişisel görüşlerine dayanan analizlerden oluşmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler tamamen yoruma dayalıdır ve asla kesin ifade içermez. Buradaki yorumlardan yola çıkarak yatırım yapan kişilerin kararlarından ve ticari amaçlı işlemlerden doğabilecek zararlardan Parafinnet.com hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
Giriş Yap

PARAFİNNET ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!