Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı: Enerji ve Yenilebilirliliğe Vurgu
Birleşik bir forumda gerçekleştirilen Yatırım Danışma Konseyi toplantısında önemli gelişmeler kaydedildi. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu’na bağlı olarak düzenlenen bu toplantıda, katılımcıların sayısı 20 olup, dikkat çekici sektör temsilcileriyle görüşmeler yapıldı.
Toplantıyı düzenleyen yetkililer, katılımcı profilini ilgili bakanlıklarla işbirliği içinde şekillendirmiş olup, 13 farklı ülkeden gelen temsilcilerle geniş bir katılım sağlandı. Aynı zamanda toplantıda beş farklı dilin konuşulması dikkat çekti. Türkiye ile bağlantılı katılımcılar davet edilirken, daha fazla şirketin davet edilmesine rağmen zaman kısıtlamaları nedeniyle katılım sınırlı kaldı. Katılımcıların, kendi alanlarının öncü isimlerinden oluştuğu ifade edildi.
Toplantının önemli gündem maddeleri arasında enerji sektörünün temsili bulunmaktaydı. Türkiye’nin coğrafi konumu sayesinde stratejik bir merkez olma özelliği vurgulandı. Yatırımları 15-20 milyar dolar seviyesine taşımayı hedeflediklerini belirten yetkililer, 12. kalkınma planının katılımcıların stratejilerine de yansıdığını dile getirdi.
Döngüsel ekonomi ve dekarbonizasyon konuları tartışmalara damga vurdu. Katılımcılar, Türkiye’de daha fazla yenilenebilir enerji yatırımı yapılmasının, ülkenin enerji ve cari açık sorunlarına olumlu katkılar sağlayacağını ifade etti. Aynı zamanda tedarik zincirinde de dekarbonizasyonun sağlanmasının önemine dikkat çekildi. Elektrikli araçların filolara katılımının arttırılmasının gerekliliği belirtildi.
Katılımcılar, Türkiye’deki insan kaynağının niteliğine de vurgu yaparak, uzun vadede başarılı Türk profesyonellerinin ülkeye önemli katkılarda bulunacağını düşünüyorlar. Altyapı gelişimi özellikle gündeme gelirken, bölgesel entegrasyon ve tedarik zincirlerine entegrasyon fırsatları masaya yatırıldı.
Yatırım Ofisi’nin portföyünde yenilenebilir enerji sektörünün büyük yer tuttuğu vurgulandı. Türkiye’nin rüzgar enerjisi alanındaki güçlü pozisyonunun yanı sıra güneş enerjisi konusunda da ilerleme kaydedildiği ifade edildi. Ülkenin tedarik güvenliğine katkıda bulunmanın öncelikli hedef olduğu belirtildi.
Gelecek vizyonunun en önemli bileşenlerinden birinin demiryolu yatırımları olduğu kaydedilirken, 5G ve fiber altyapısı gibi konuların da önemi göz önüne serildi. ABD ile olan ticari ilişkilerin pandemi sonrası artış gösterdiğinin altı çizildi. Çin ile çeşitli sektörlerde devam eden yatırım projeleri ve teknolojik ilerlemelere yönelik çabaların sürdüğü ifade edilerek, Türkiye’nin koruması gereken bir ekosistem olduğu dile getirildi.