İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama Merkezi, 2 yılda 6 tondan fazla ürün üretti – İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, yapılan çalışmalar sonucunda yatırımcıların ücretsiz olarak erişebileceği veri setinin mevcut olduğunu belirterek, eksi 30 metrede kurulu dünyanın en derin ikinci tarımsal üretim merkezi olduğunu ifade etti.
İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama Merkezi’nde yapılan çalışmalar sonucunda 2 yılda 6 tondan fazla ürün üretilerek tüketicilerle buluşturulduğunu açıkladı. Bu merkez, modern tarım uygulamaları ile gıda üretimini artırmayı hedefliyor.
Parıldar, yapılan denemelerin ardından hazırlanan ###veri seti###nin yatırımcıların ücretsiz erişimine sunulacağını söyledi. Kamu, yerel yönetim ve özel sektör işbirliğiyle oluşturulan İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama Merkezi, eksi 30 metrede bulunmakta olup, dünyanın en derin ikinci tarımsal üretim merkezi olarak dikkat çekiyor.
Merkezdeki ürünlerin yetiştirilmesi için kullanılan sistem hakkında bilgi veren Parıldar, “Güneş enerjisi burada yok, gün ışığı yok ama bitkinin ihtiyacı olan gün ışığını aydınlatma unsurları ile sağlıyoruz. Toprak kullanmıyoruz; bunun yerine bitkinin tutunacağı ortamı hazırlıyoruz. Bu şekilde, sulfura ek olarak ihtiyacı olan bitki besin elementlerini sulama suyu ile bitkilere vererek, beslenmelerini sağlamış oluyoruz” şeklinde bilgi verdi.
Hatırlatmak gerekirse, İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama Merkezi, şehrin içinde üretim ve tüketim merkezlerini yakınlaştırarak lojistik maliyetleri azaltmayı, ürün zayiatını engellemeyi ve kentte yaşayanların taze, ucuz sebzeye erişimini sağlamayı amaçlıyor. Merkez, Kağıthane Belediyesi Yeni Kültür Merkezi Kompleksi’nde İGSAŞ’ın da katkılarıyla 8 Aralık 2022 tarihinde hizmete açılmıştı.
Yılın her günü üretim mümkün
Ürünlerin kapalı ortamda yetiştirilmesi sayesinde bitki hastalıkları ve zararlılar ile ilgili sorunların kontrol edilebildiğini belirten Parıldar, “Burada pestisit kullanmadan sebze ve meyve üretebiliyoruz. Merkezde yaklaşık %99’un üzerinde su tasarrufu sağlıyoruz. Bu, bakanlık olarak suyu merkezde tutarak üretim planlamamızda şekillendirici bir unsur” dedi. Ayrıca, coğrafi iklim şartlarının üretimi etkilemediğini, rüzgar, fırtına, yağış, sel, aşırı sıcaklar ve soğukların merkez dansında kontrol edilebildiğini belirtti.
Özellikle yılın her günü üretim yapılabilmesi açısından önemli bir özellik taşıyan bu sistem, atıl alanlarda üretim imkânı tanıyor. Parıldar, “Eksi 30 metrede, eksi 8’inci katta bu tür bir üretim yapabiliyoruz. Açık alanlardan elde edilebilecek ürünlerin 40 ila 100 katı kadar ürün alabiliyorsunuz” şeklinde ekledi.
Tüm bu unsurlar sayesinde karbon ve su ayak izinin azaltıldığını, aynı zamanda daha fazla ürünün daha hızlı ve taze bir şekilde, tüketicilerin talebi doğrultusunda üretebildiklerini aktaran Parıldar, ayrıca merkezde çok iyi tarım uygulamaları ve sertifikalı üretim yapıldığını da vurguladı.
Asıl amacımız, bu teknolojiyi kullanarak bilgi, veri seti sağlamaktır.
Parıldar, kapalı dikey tarım teknolojisini kullanarak daha fazla veriye ulaşmanın, bu alanda yapılan işlerin daha etkin hale gelmesine katkıda bulunacağını ifade etti. Yerel tohumların veya ürün çeşitlerinin desteklenmesi gerektiğine de dikkat çeken Müdür, bu tür uygulamaların tarımsal ürünlerin içinde bulunduğu değerin arttırılmasına öncülük edeceğini belirtti.
İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama Merkezi, üretim süreçlerinin yanı sıra araştırmalar ve geliştirme faaliyetleri ile de dikkat çekiyor. Parıldar, yerli tarımı desteklemenin yanı sıraşehirde yaşayanların taze gıda tercihlerine katkıda bulunmayı hedeflediklerini ifade etti.
İlgili resmi kurumsal web siteleri:
Kapalı Dikey Tarım Uygulama Merkezi, İstanbul’a Ürün ve Veri Seti Sunuyor
İstanbul’da açılan Kapalı Dikey Tarım Uygulama Merkezi, hem sebze üretimi yapmayı hem de tarımsal verileri toplamak amacıyla hizmet veriyor. Toplamda 700 metrekarelik bir alana kurulan merkez, modern tarım teknikleri kullanarak çeşitli bitkilerin yetiştirilmesine olanak tanıyor. Merkez koordinatörü Mehmet Parıldar, burada üretilen verilerle yatırımcılara, tarımın geleceğine dair önemli bilgiler sunma hedefinde olduklarını açıkladı.
Merkezde, ofisler, fide hazırlama merkezi ve yaklaşık 15 ile 20 dekara denk gelen 275 metrekarelik üç üretim ünitesi bulunmakta. Parıldar, bu alanın geleneksel tarımdan daha verimli bir üretim sağladığını belirterek, burada asıl amaçlarının sadece sebze üretimi değil, aynı zamanda veri ve bilgi setleri oluşturmak olduğunu vurguladı. “Hangi ürünü, hangi şartlarda denedik, risklerimiz, tehditlerimiz, avantajlarımız nelerdi, bunları ortaya koymak” şeklinde konuştu.
Parıldar, üretim sürecinde ilk olarak bitkinin tutunma ortamını sağladıklarını ifade etti. Ardından sulama işleminin otomasyon sistemi sayesinde gerçekleştirildiğini belirten Parıldar, “Hangi ürünü üreteceksek, o ürünün ihtiyaçlarına göre sulama ve besin elementlerini otomasyon sistemiyle sağlıyoruz. Bu süreçte, bitki besin elementlerine yönelik bir veri tabanı oluşturuyoruz ve bitkilerin gereksinim duyduğu tüm unsurları karşılıyoruz” dedi.
Merkezde çok sayıda bitki türlerinin deneme üretimi yapıldığını söyleyen Parıldar, “Son iki yıl içerisinde toplamda 88 çeşitte deneme yaptık ve 6 tonun üzerinde ürün elde ettik. Bu denemelerin veri setini oluşturduk ve yatırımcıların bu verilere maliyetsiz bir şekilde erişim sağlamasına olanak tanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Fide sürecinin 15 ila 30 gün arasında sürebileceğini bildiren Parıldar, fide haline gelen ürünlerin ardından 20-30 gün içerisinde hasat edilebileceğini aktardı. Tüketiciye sunulan bu ürünlerin, pazar grubunun genişlemesi sayesinde talep edilen ürünler haline geldiğini de belirtti.
Parıldar, ilerleyen süreçte ilaç sanayisine yönelik bitkilerin çalışmalarını yapabileceklerini ifade ederek, bu konuda Bakanlık ile iş birliği yapacaklarını ve detayların yatırımcılara ve ilgili paydaşlara sunulacağını belirtti. “Kapalı Dikey Tarım Uygulama Merkezi’mizi iki yıl içerisinde yaklaşık 10 bin bitki ile zenginleştirdik” diyen Parıldar, ileride daha fazla tarımsal veri ve bilgi seti oluşturmanın önemini vurguladı.
Sonuç olarak, Kapalı Dikey Tarım Uygulama Merkezi, İstanbul’da tarımsal üretimi hem modern yöntemlerle geliştirmekte hem de toplanan verilerle yatırımcılara önemli bilgiler sunmaktadır. Bu çabanın, tarım alanında sürdürülebilir uygulamaların yaygınlaşmasına dönük önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.
Daha fazla bilgiye erişmek için aşağıdaki resmi web sitelerini ziyaret edebilirsiniz:
– [Tarım ve Orman Bakanlığı](https://www.tarimorman.gov.tr)
– [İstanbul Tarım Müdürlüğü](https://istanbul.tarim.gov.tr)
Açıklama: Ziyaretçilere bitki yetiştiriciliği konusunda eğitimler sunan bir işletmenin, farklı yaş gruplarındaki katılımcılara sağladığı imkanlar ve projeleri hakkında detaylar. Ayrıca yapılan akademik çalışmalar hakkında bilgiler verilmektedir.
Bir tarım işletmesinde gerçekleştirilen eğitim programları, çeşitli yaş aralıklarındaki bireylere bitki yetiştiriciliği konusunda fırsatlar sunmaya devam ediyor. İşletme yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda, eğitimlerin içeriği ve katılımcılara sağlanan imkanlar hakkında bilgi verildi. Açıklamada, “Ziyaretçi ile buluşturduğumuz bu program kapsamında, bitki nedir, nasıl yetiştirilir konularında eğitim alan çocuklarımızdan, liseli ve üniversiteli gençlerimize dek geniş bir kitle hedefleniyor. Burada, tarım alanında araştırma ve geliştirme yapan uzman arkadaşlarımıza da destek sağlıyoruz.” denildi.
Programın geniş katılımcı yelpazesi, sürekli olarak artan bir ilgiyle karşılanıyor. Özellikle, çocuklardan başlayarak gençlere ve tarım ile ilgili okuyan üniversite öğrencilerine kadar birçok grup eğitimden yararlanmakta. Bu sayede, her yaştan birey, tarım alanına dair teorik ve pratik bilgi elde etme şansı buluyor. Ayrıca, program kapsamında şu anda işletmede gerçekleştirilmekte olan iki doktora ve bir yüksek lisans çalışması, akademik alanda da önemli katkılar sağlıyor.
Katılımcıların, bitkilerin ekosistem içindeki rolü, çevresel etkileri ve tarımsal sürdürülebilirlik gibi konular üzerinde bilgi sahibi olması sağlanıyor. Eğitimler, sadece bitki yetiştirmeye yönelik bilgilerle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda genel çevre bilincine de katkıda bulunuyor. Genç nesillerin bu alanda bilgi edinmeleri, ilerleyen dönemde daha bilinçli üreticiler olmalarını sağlayacak.
İşletme, bu eğitim programlarıyla beraber, yerel toplulukların tarım konusundaki farkındalığını artırmayı ve bu alandaki bilgilerin paylaşımını teşvik etmeyi hedefliyor. Tarım sektörünün önemini kavrayan gençlerin, gelecekte bu alanda daha aktif rol oynayarak, kendi sürdürülebilir üretim yöntemlerini geliştirecekleri aktarılıyor.
İşletme aynı zamanda, katılımcıların deneyimlerini pekiştirmek amacıyla çeşitli atölye çalışmaları da düzenliyor. Bu atölyelerde, katılımcılar teorik bilgilerin yanı sıra, uygulamalı olarak bitki yetiştirme teknikleri konusunda da bilgi sahibi oluyor. Ziyaretçiler, bu tür etkinlikler sayesinde doğayla daha iç içe bir deneyim yaşama fırsatı yakalıyorlar.
Öte yandan, bitki yetiştiriciliği üzerine aktif çalışmalarda bulunan uzman arkadaşlar, begonia, sukulentler, çiçekli bitkiler ve sebzeler gibi çeşitli bitki türlerinin yetiştirilmesi konusunda bilgi alışverişinde bulunarak, katılımcılara detaylı bilgiler sunuyor. Bu sayede, teorik bilgilere ek olarak, pratik deneyimler de elde ediliyor.
Bitki yetiştiriciliği, günümüzde özellikle iklim değişikliği gibi nedenlerden dolayı daha da önem kazanmış durumdadır. Bu bağlamda, gençlerin tarım alanında kendilerini geliştirmeleri ve iyi bir eğitim almaları, hem bireysel hem de toplumsal açıdan büyük bir gereklilik arz ediyor. İşletmenin sunduğu bu eğitim programlarının, gelecekte tarım sektöründeki yeniliklerin başında yer alacağı düşünülmekte.
Sonuç olarak, bu tür etkinliklerin, tarım bilincini artırmak ve genç nesilleri bu alanda bilgilendirmek adına büyük önem taşıdığı ifade ediliyor. İşletmenin gerçekleştirdiği projelerin, tarım sektöründe sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlayacağı ümit ediliyor.
Resmi kaynaklardan daha fazla bilgi ve güncel fiyatları takip etmek için, aşağıdaki bağlantılardan faydalanabilirsiniz:
