ISTRICH Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Kutay Kaleli, Bloomberg HT’de yenilenebilir enerji yatırımlarının artırılması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kurulu gücünün önemli bir büyüme gösterdiği ifade edildi.
ISTRICH Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı ve Günder Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kutay Kaleli, Bloomberg HT’de yayınlanan Üst Düzey programında yenilenebilir enerji üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
Kaleli, Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanında ciddi ilerlemeler kaydettiğini belirterek, özellikle güneş enerjisi konusunda büyük bir potansiyel bulunduğunu vurguladı. Kaleli, “2024 yılı için pazarda bir daralma bekleniyor gibi gözükse de, kurulu güçlerin önemli ölçüde arttığı bir dönemdeyiz. 2025’in 1 Nisan tarihi itibarıyla ülkemizin toplam kurulu gücü 117 bin 875 megavata ulaştı” dedi.
Bu süreçte güneş enerjisinin 21 bin 621 megavat ile, rüzgar enerjisinin ise 13 bin 098 megavat kapasiteli olduğunu ifade eden Kaleli, ikisinin toplamda yüzde 30 gibi bir pay oluşturduğunu kaydetti. Ayrıca, hidroelektrik santralleri, jeotermal ve biyokütle yatırımları ile birlikte toplam kapasitenin yaklaşık 70 bin megavat seviyesine ulaştığını ve bunun Türkiye’nin toplam kapasitesinin yüzde 60’ını oluşturduğunu belirtti. Kaleli, “Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında, Türkiye’nin enerji ihtiyaçlarının büyük bir kısmını yerli kaynaklarla karşıladığını görmekteyiz” şeklinde konuştu.
Ancak kredi erişiminde zorluklar olduğuna da vurgu yapan Kaleli, “Ekonomik sıkılaşmanın devam ettiği bir dönemdeyiz; kredilere ulaşmak zorlaşıyor ve öz tüketim için santral kurmak isteyenler gerekli kapasiteye ulaşmakta güçlük çekiyor” dedi. Geçtiğimiz yıl 8 bin megavat güneş santrali inşaatı yapıldığını belirten Kaleli, benzer bir yatırımın bu yıl da gerçekleşmesini beklediğini vurguladı:
“Sanayicilerin elektriğe ihtiyacı var. Avrupa Birliği’nin sınırda karbon vergisi gibi düzenlemeleri gündeme gelebilir. Yatırımların artması, arz güvenliğini artıracak ve fiyatların düşmesine yardımcı olacaktır” diye ekledi.
Güneş ve Rüzgar Enerjisinde Yatırım Potansiyeli Var
Rüzgar ve güneş enerjisinin Türkiye için büyük fırsatlar sunduğunu ifade eden Kaleli, gelecekte bu alanlara yapılan yatırımların kritik öneme sahip olacağını belirtti.
Resmi kurumların web siteleri:
– [Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı](https://www.enerji.gov.tr)
– [Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü](https://www.yegm.gov.tr)
Türkiye’de enerji sektöründeki potansiyel üzerine açıklamalarda bulunan Kaleli, güneş ve rüzgar enerjisine yatırım yapılacağını belirtirken, yerli üretimin artacağına da dikkat çekti.
Enerji sektöründeki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulunan Kaleli, Türkiye’nin hidroelektrik kapasitesinin büyük ölçüde dolduğunu, ancak rüzgar ve güneş enerjisi alanında önemli potansiyel bulunduğunu ifade etti. Kaleli, “Hidroelektrikte kapasiteler hemen hemen doldu, rüzgarda hala potansiyelimiz var, güneşte kullanılmamış çok büyük bir potansiyel var. Bu alanlarda yatırımlar yapılacaktır. Tahmin ediyorum ki öncelikli olarak depolamalı güneş ve rüzgar santrali yatırımları önümüzdeki 5 yıl içinde gerçekleşecektir. Yabancı yatırımcıların Türkiye’den çekildiğini görüyoruz, şu anda yatırımlara genelde yerli ve büyük gruplar öncülük ediyor,” dedi.
Ayrıca Kaleli, Türkiye’de hem güneş hem de rüzgar enerjisi alanında önemli bir yerli üretim olduğunu açıkladı. “Güneşteki yerlilik oranları artık yüzde 100’e kadar ulaştı. Rüzgarda ise tam anlamıyla yüzde 100’ü yakalayamadık çünkü bazı ekipmanların üretim teknikleri yabancı üreticiler tarafından bizlere sağlanmıyor,” diye ekledi.
Kaleli, Türkiye’de güneş enerjisi alanında tüm ürünlerin, hücrelerden en detaylı ürünlere kadar üretildiğini belirtti. Ancak bazı ürünlerin iç pazara yetmediğini ve fazla üretim olduğuna dikkati çekti. “Yerli ürün kullanımı, santral teşviklerinden faydalanmayı sağlıyor. Örneğin, yüzde 45’e varan kurumlar vergisi istisnası ve KDV istisnası gibi ciddi teşvikler mevcut. Ancak yerli üretilen hücrelerin, ithal ürünlerden daha pahalı olması yatırımcıyı zor durumda bırakıyor. Bu nedenle yatırımcılar fizibilite çalışmaları yaparak daha faydalı olabilecek çözümleri araştırıyor. Fakat, yerli üretimin artmasıyla birlikte fiyatların düşeceğini düşünüyorum,” dedi.
Öte yandan, Türkiye’de kapasite bulamayan yatırımcıların yurtdışına yöneldiği belirtilirken, Balkan ülkelerinin popülaritesinin arttığına dikkat çekildi. Makedonya, Bosna Hersek, Sırbistan, Karadağ, Kosova ve Romanya gibi ülkeler yatırımcılar için cazip hale gelirken, Almanya ve İngiltere’de de yatırımlar gözlemleniyor. Asya ve Arabistan Yarımadası’nda ise Türkiye’nin henüz bir varlık gösteremediği vurgulandı. “Ancak Avrupa’ya doğru ilerliyoruz,” şeklinde konuştu.
Daha fazla bilgi ve gelişmeler için ilgili web siteleri ziyaret edilebilir:
– [Emtia Fiyatları](https://parafinnet.com/emtia-fiyatlari/)
– [Döviz Fiyatları](https://parafinnet.com/canli-doviz/)
– [Borsa Fiyatları](https://parafinnet.com/canli-borsa/)
– [Kripto Fiyatları](https://parafinnet.com/kripto-paralar/)