HSBC’nin yayınladığı ‘Türkiye: TCMB’den temkinli bir mesaj’ başlıklı rapor, **Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası**’nın (TCMB) son faiz politikası adımlarını ve yıl sonu enflasyon beklentilerini analiz ediyor. HSBC, TCMB’nin 20 Mart 2025 tarihinde atılan adımların **enflasyonla mücadelede temkinli fakat kararlı bir duruş** sergilediğini ifade etti. Banka, **200 baz puan**lık artışla borç verme faizini **yüzde 46**’ya yükseltti. Bu oran, **faiz koridorunun üst bandı** olarak belirlenirken, politika faizi olan **bir hafta vadeli repo faizi yüzde 42,5** ve alt bant olan **borçlanma faizi yüzde 41** seviyesinde bırakıldı.
TCMB ayrıca, **lira cinsinden döviz satım ihalelerine** yeniden başlayacağını ve **likiditeyi sıkılaştırmak** amacıyla **bir hafta vadeli repo ihalelerini** askıya aldığını duyurdu. Bu adımlar, TL’deki değer kaybına karşı bir tepki olarak yorumlanmakta. HSBC’nin değerlendirmesine göre, Merkez Bankası kur geçişkenliğinin **yüzde 25** civarında olduğunu varsayıyor, bu da TL’nin değer kaybının enflasyonu önemli ölçüde etkileme potansiyelini ortaya koyuyor.
Sıkılaştırma sinyali daha net
Raporda, 20 Mart’taki açıklamada yer alan “**Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne göre sıkılaştırılacaktır**” ifadesinin, önceki metinlerdeki “gerekirse araçlar kullanılacaktır” ifadesine göre daha kararlı ve sert bir yaklaşımı yansıttığı vurgulandı.
HSBC’nin 3 Nisan’da açıklanacak **mart ayı enflasyon** verileri öncesindeki tahminleri ise şu şekilde:
- **Aylık:** Yüzde **2,3**
- **Yıllık:** Yüzde **37,8**
- **2025 sonu tahmini:** Yüzde **30**
Banka, 2025 yılı late sonu için tabii olan yüzde 30 enflasyon beklentisinin **TL’deki son değer kaybı** nedeni ile yukarı yönlü baskı altında olduğunu ifade ederken, TCMB’nin kendi analizine göre döviz kurundaki her dalgalanmanın enflasyon üzerindeki etkisinin yaklaşık **yüzde 25** olduğunu belirtti. Bu nedenle kurda yaşanan her yeni dalgalanma, yıl sonu enflasyon beklentilerini yukarı taşıyabilir.
Faiz indirimi beklentileri değişebilir
HSBC, daha önce TCMB’nin **nisan ayından itibaren** her Para Politikası Kurulu (**PPK**) toplantısında **250 baz puan** faiz indirimi yaparak Ekim 2025’te faizi **yüzde 30**’a indireceğine yönelik öngörülerinin, son gelişmeler doğrultusunda daha yavaş ve temkinli bir faiz indirim sürecine dönüşebileceğini öne sürdü.
Rezervlerde hızlı düşüş
Banka, TCMB’nin net döviz varlıklarının yalnızca iki günde yaklaşık **10 milyar dolar** azaldığını, 20 Mart itibarıyla rezervlerin **56 milyar dolara** gerilediğini aktardı. Bu durum, döviz piyasasındaki baskıyı ve Merkez Bankası’nın müdahale çabalarının maliyetini gözler önüne seriyor.
Değerlendirme: Merkez ‘sözlü müdahale’ değil, fiili adımlar atıyor
HSBC, bu durumun **Merkez Bankası’nın yalnızca açıklama** yapmakla kalmayıp, aktif olarak **fiili adımlar attığını** göstermekte olduğunu belirtti.
İlgili resmi kurumların web siteleri:
Son günlerde atılan adımlar, Türk Lirası üzerindeki baskıyı azaltma amacını taşırken, bu hamlelerin etkisinin enflasyon ve döviz kurları ile birlikte değerlendirileceği belirtiliyor.
Ekonomi uzmanları, son atılan adımların yalnızca bir ‘sinyal verme’ değil, aynı zamanda TL üzerindeki baskıya karşı somut ve etkili önlemler olduğunu vurguladı. Ancak bu önlemlerin yeterliliği, enflasyonun gidişatı ve döviz kurlarındaki hareketlerle birlikte gelecek haftalarda daha net bir şekilde ortaya çıkacağı öngörülüyor.
Daha fazla bilgi almak için Parafinnet’in ilgili sayfalarına göz atabilirsiniz: